Doğa, hayvanlar ve bitkilerle dolu bir mucizedir. Onu korumak ve sevmek, dünyayı daha güzel bir yer yapar.
Bir zamanlar yemyeşil ormanlarla kaplı, kuşların cıvıldadığı, ağaçların altında huzur dolu gölgelerin olduğu bir diyar varmış. Bu diyarda küçük ve neşeli bir kız yaşarmış. Adı Öykü Sare’ymiş. Öykü Sare’nin kumral saçları ve parlayan ela gözleri varmış. O, doğayı çok sever ama en çok sevdiği şeylerden biri de Kukuli adındaki maceraperest karakteri izlemekmiş. Her gün Kukuli’nin ormanda yaşadığı maceraları izler, hayallere dalarmış.
Bir gün, Öykü Sare annesiyle ormanda yürüyüşe çıkmış. Orman öyle güzel kokuyormuş ki çiçeklerin kokusu havada dans ediyormuş. Kuşların cıvıltısı, ağaç yapraklarının hışırtısı ve hafifçe esen rüzgârın sesi her yeri sarmış. Öykü Sare annesinin elini bırakıp küçük ayaklarıyla çimenlerin üzerinde yürümeye başlamış. Gözleri etrafı büyük bir merakla izliyormuş. Aniden, parlak bir ışık görmüş. O ışığın peşinden koşmuş.
Işık, bir ağacın altında durmuş ve birdenbire Kukuli’ye dönüşmüş! Öykü Sare, gözlerine inanamamış. Kukuli onun en sevdiği karaktermiş ve şimdi gerçek hayatta karşısındaymış.
“Merhaba Öykü Sare! Maceraya hazır mısın?” demiş Kukuli.
Öykü Sare heyecanla başını sallamış. “Evet, Kukuli! Hadi doğayı keşfedelim!”
İkisi birlikte ormanın derinliklerine doğru yürümeye başlamış. Yol boyunca çiçekleri incelemişler, tavşanların hoplayarak koşmasını izlemişler. Kukuli, Öykü Sare’ye doğadaki her canlının önemli olduğunu anlatmış.
“Bu çiçekler,” demiş Kukuli, “arılar için yiyecek kaynağıdır. Ve arılar, bütün doğanın devam etmesi için çalışır.”
Öykü Sare dikkatle dinlemiş. Gözleri parlıyormuş. O an doğayı daha çok sevmiş ve her çiçeğin, her yaprağın ne kadar değerli olduğunu anlamış.
Biraz daha ilerlediklerinde bir dereye ulaşmışlar. Su berrak bir şekilde akıyormuş ve Öykü Sare suyun içinde yüzen küçük balıkları fark etmiş. Kukuli, suyun da doğanın en önemli hazinelerinden biri olduğunu anlatmış.
“Su olmadan hiçbir canlı yaşayamaz,” demiş Kukuli. “Her damla değerli ve biz de doğaya iyi bakarak suyu temiz tutmalıyız.”
Öykü Sare, dere kenarında biraz daha oturup etrafı izledikten sonra Kukuli’ye dönmüş. “Doğayı çok seviyorum, Kukuli. Ona her zaman iyi davranacağım!” demiş.
Kukuli gülümseyerek başını sallamış. “İşte bu yüzden sen çok özel birisin, Öykü Sare. Doğaya duyduğun sevgi, dünyayı daha güzel bir yer yapacak.”
Masalın sonunda Öykü Sare eve dönmüş ama doğaya olan sevgisi ve Kukuli’nin öğretileri kalbinde yer etmiş. O günden sonra her gün doğayı keşfetmek için heyecanla ormana gitmiş.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
