Kardeşlere, birbirine destek olmasının ve birlikte zorlukların üstesinden gelmenin gücünü vurgular. Her zorluğun arkasında, yardımlaşma ve dostlukla aşılan bir çözüm vardır.
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak bir diyarın güzel köyünde, birbirinden farklı iki kız kardeş yaşarmış: Umay ve İlke. Umay, 5 yaşında, prensesleri ve unicornları çok seven bir kızmış. Siyah dalgalı saçlarıyla etrafa neşe saçar, her zaman hayallerindeki prenses gibi giyinirmiş. Küçük kardeşi İlke ise 2 yaşında, çok hareketli ve yerinde duramazmış. Bembeyaz teniyle, her zaman gülümseyen bir yüzü varmış.
Bir sabah, Umay ve İlke, bahçede oynarken Umay, birden parlayan bir şey görmüş. “İlke, bak! Orada ne var?” demiş. İki kız kardeş, parlayan nesneye doğru koşmuşlar. O da ne! Parlayan nesne, büyülü bir unicorn’un boynuzuymuş!
Unicorn, renkli bir ışıkla etrafa parlıyor ve onlara doğru gülümsemekle meşgulmüş. “Merhaba Umay ve İlke! Ben, bu ormanın koruyucusuyum. Beni bulduğunuz için çok mutluyum! Sizleri büyülü bir maceraya davet ediyorum. Hazır mısınız?” demiş.
Umay’ın gözleri parlamış, “Tabii ki! Biz hazırız!” demiş. İlke ise heyecandan zıplayarak “Evet, evet!” diye bağırmış.
Böylece, Umay, İlke ve unicorn, ormanın derinliklerine doğru yola çıkmışlar. Orman, o kadar büyülüymüş ki, ağaçların dalları rengarenk çiçeklerle süslenmiş ve kuşlar neşeyle şarkı söylüyormuş. Umay, bu büyülü dünyada çok mutluymuş, İlke ise koşarak etrafa bakınıyor, her yeni şeyi keşfetmek için sabırsızlanıyormuş.
Tam o sırada, ağaçların arasında bir tavşan görmüşler. Tavşan, panik içinde zıplıyormuş. Umay, merakla sormuş: “Neden bu kadar endişelisin, tatlı tavşan?” Tavşan, “Yardım edin! Arkadaşım kayboldu!” diye cevap vermiş.
Umay hemen, “Korkma! Biz sana yardım edebiliriz!” demiş. İlke, “Hadi, gidelim!” diyerek tavşanın peşinden koşmaya başlamış. Umay ve unicorn, İlke’nin ardında ona yetişmeye çalışmışlar.
Bir süre sonra, tavşan kaybolan arkadaşını bulmak için ormanın derinliklerine doğru ilerlemişler. Ormanın daha karanlık ve gizemli bir köşesine geldiklerinde, birden tavşanın arkadaşı, korkmuş bir şekilde bir ağacın arkasında görünmüş. Ama ne yazık ki, ağacın dalları çok sıkı sıkıya dolanmış!
Umay, “Endişelenme! Biz seni kurtaracağız!” demiş. Unicorn ise parlayan boynuzuyla dalları itmeye başlamış. İlke, elinden geleni yaparak, “Bir, iki, üç!” diye saymış. Birlikte çalışarak tavşanın arkadaşını kurtarmışlar.
Tavşan, onlara minnettar bir şekilde bakarak, “Sizler gerçek dostlarsınız! Teşekkür ederim!” demiş.
Bu olaydan sonra, Umay, İlke ve unicorn, birlikte ormanda daha fazla macera yaşamışlar. Her hayvan, her ağaç, dostluk ve sevginin ne kadar önemli olduğunu öğretmiş. Umay ve İlke, eve dönerken kalplerinde mutlulukla dolu bir gün geçirmişler.
Ve böylece, Umay ile İlke’nin dostluğu, büyülü ormanda daha da güçlenmiş. Her yeni macera, onlara unutulmaz anılar kazandırmış.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
