Uyku Masalları, 4 Yaş Masalları, 5 Yaş Masalları, Eğitici Masallar

23 Nisan Masalı

masal oku

23 Nisan masalı, çocukların 23 Nisan’ın önemini anlaması ve Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğine dair umut ve vatan sevgisiyle dolmalarını anlatmaktadır.

Masal okuma çocukların dil becerilerini geliştirir ve kelime dağarcıklarını genişletir.

Masallar, çocukların hayal güçlerini geliştirir ve onları farklı dünyalara götürerek keşfetmelerini sağlar. Çocuklara empati kurma becerisi kazandırır ve karakterlerin duygularını anlamalarına yardımcı olur.

Çocukların hayal gücünü zenginleştirmek ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için daha fazla masal okumalısınız.

Zamanın Ötesindeki Bayram

İstanbul’un tarihi sokaklarında yaşayan dört çocuk vardı: Elif, Mehmet, Selin ve Ali. Bu dört arkadaş, dedelerinin anlattığı masalları dinlemeyi çok severlerdi. Bir gün, Dedelerinin anlattığı efsanevi bir masalı dinlerken, beklenmedik bir olay yaşadılar. Bir girdap oluştu ve çocuklar, zamanın akışında hızla ilerlerken, gözlerini kapadılar ve zaman yolculuğu yaparak kendilerini, dedelerinin anlattığı masalın içinde buldular.

Gözlerini açtıklarında kendilerini, Ankara’da, büyük bir kalabalığın ortasında buldular. İnsanlar coşkuyla bayraklar sallıyor, çocuklar şarkılar söylüyor ve her yerde ulusal bir bayramın sevinci yaşanıyordu. Çocuklar, etraflarına bakındıklarında, tarihi bir anın tam kalbinde olduklarını fark ettiler. Bu gün, 23 Nisan 1920 , Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve ulusal egemenliğin ilan edildiği gündü. Orada, günün coşkusunu ve heyecanını yaşamaya başladılar.

Çocuklar, kalabalığın içinde kayboldular. Elif, heyecanla etrafa baktı ve gözleri Atatürk’ü aradı. Birden, kalabalığın ortasında, beyaz bir atın üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ü gördü. Atatürk, gülümseyerek çocuklara doğru yaklaştı. Elif, arkadaşlarına işaret ederek, “İşte o! İşte Atatürk!” dedi.

Atatürk, çocukların yanına geldi ve onları sevgiyle selamladı. “Hoş geldiniz, sevgili çocuklar,” dedi. “Bugün, ulusal egemenliğin ilan edildiği büyük bir gün. Siz de bu anı yaşayarak, geleceğe umutla bakabilirsiniz.”

Çocuklar, Atatürk’ün yanında, Türk bayrağı sallayarak, coşkuyla şarkılar söylediler. Atatürk, onlara Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış hikayesini ve önemini anlattı. “ Meclisi, ulusal egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ilan etmek için kurduk. Bu, geleceğin liderleri olan siz çocukların, ülkenizin yönetimine katılma hakkınızı simgeliyor.” dedi.

Atatürk, çocuklara Türkiye’yi sevmeyi, bayrağına sahip çıkmayı ve milli değerlerini korumayı öğütledi. Çocuklar, gözlerinden yaşlar süzülerek, Atatürk’e minnetlerini sundular.

Atatürk, gururla gülümsedi. “Sizler bu ülkenin geleceğisiniz, eğitimle, bilgiyle donanmış bireyler olarak, Türkiye’yi daha da ileriye taşıyacaksınız.” dedi

Selin, gözlerini Atatürk’e dikti ve içtenlikle, “Teşekkür ederiz, Atam, Siz olmasaydınız, bu güzel ülke olmazdı. Siz, bize özgürlüğü ve eşitliği getirdiniz.” dedi.

Mehmet, cesaretle sordu: “ülkemizi korumak için ne yapmalıyız?”

Atatürk, düşünceli bir şekilde: “Öncelikle, eğitiminizi asla ihmal etmeyin. Bilgi, en güçlü silahtır. İlerlemenin yolu, bilim ve sanattan geçer. Aynı zamanda, birbirinize saygı gösterin ve birlikte çalışın. Ülkemizi korumak, hep birlikte el ele vererek mümkün olacaktır.” dedi.

Çocuklar, Atatürk’le geçirdikleri bu anı bir ömür boyu hatırlayacaklardı. Onunla sohbet etmek, onun vizyonunu dinlemek, geleceğe dair umutlarını paylaşmak, onları derinden etkilemişti. Atatürk, onlara güç vermişti ve bu gücü kullanarak ülkelerini daha da ileriye taşıyacaklarına inanıyorlardı.

Ali, içtenlikle “Size minnettarız. Bu ülkeyi korumak ve büyütmek için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

Atatürk, çocukların omuzlarına dokundu ve gülümseyerek şunları söyledi: “Sizler, geleceğin liderleri olarak, bu ülkeyi daha aydınlık yarınlara taşıyacaksınız.”

Çocuklar, Atatürk’le sohbet ederken, zamanın ötesinde unutulmaz anlar yaşadılar. Atatürk, onlara geleceğe dair umut aşıladı ve onları vatan sevgisiyle doldurdu. Zaman makinesi, onları tekrar günümüze getirdiğinde, çocuklar gözlerinde parlayan bir ışıkla birbirlerine baktılar.

Artık, 23 Nisan’ın anlamını daha iyi anlıyorlardı. Bu bayram, sadece bir tatil değil, aynı zamanda bir geleceğin teminatıydı.

Ve böylece, çocuklar zamanın ötesindeki bayramı kutlayarak, Atatürk’e teşekkür ettiler. Onun önderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek aydınlık yarınlara yürüyecekti.











Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir