Bu masal, Hz. Ömer’in cesaret ve adalet dolu yaşamını çocuklara ilgi çekici bir şekilde anlatıyor.
Bir zamanlar, Arabistan’ın uçsuz bucaksız çöllerinde, Kureyş kabilesine mensup güçlü ve cesur bir adam yaşardı. Bu adamın adı Ömer’di. Ömer, deve çobanlığı yapar, ticaretle uğraşır ve kılıç kullanmada usta, ata binmede mahir biriydi. Ancak, en çok adalet duygusu ve cesaretiyle tanınırdı.
Her yerde, Hz. Muhammed’in (sav) getirdiği yeni bir din anlatıyordu. Ömer, yeni dinin, kendi inandığı şeylere aykırı olduğunu düşündü ve çok öfkelendi. “Bu yeni dini bitirmeliyim!” dedi ve Hz. Muhammed’i (sav) öldürmeye karar verdi.
Yolda giderken, bir arkadaşından kız kardeşi Fatima ve eniştesi Said’in de Müslüman olduklarını duydu. Buna daha da çok sinirlenen Ömer, hemen onların evine gitti. Kapıyı hızla açıp içeri girdiğinde, Fatima ve Said’in Kur’an okuduklarını gördü. Ömer, çok öfkelendi ve onlara bağırdı. Fatima’nın elinden Kur’an sayfalarını çekip aldı. Tam o sırada, Fatima’nın yüzündeki korkusuz ve sakin ifadeyi gördü. Bu ifade, Ömer’in kalbinde bir değişiklik yarattı.
“Bu neydi ki, sizi bu kadar güçlü kılan?” diye sordu Ömer. Fatima, Kur’an’ın birkaç ayetini okuması için Ömer’e verdi. Ömer, ayetleri okudukça kalbi yumuşamaya başladı. Gözleri doldu ve derin bir pişmanlık hissetti. “Bu gerçekten Allah’ın sözü!” dedi. Hemen Hz. Muhammed’in yanına giderek Müslüman olduğunu ilan etti.
Ömer’in Müslüman olması, tüm Müslümanlara büyük cesaret verdi. Artık korkmadan ibadet edebiliyorlardı. Ömer, Hz. Muhammed’in en sadık dostlarından biri oldu. Bedir ve Uhud savaşlarında cesurca savaştı, Hz. Muhammed’i korudu.
Ömer, cesareti ve adaletiyle halkın sevgisini kazandı. Müslümanlar Medine’ye hicret ettiğinde, Ömer de onlarla birlikte Medine’ye taşındı. Burada Hz. Muhammed onu Utban b. Malik ile kardeş ilan etti.
Bir gün, Mekke’nin fethi zamanı geldi. Ömer, bu fetihte önemli bir rol oynadı. Fetih sonrası Hz. Muhammed’in emriyle kadınlardan biat aldı. Ömer’in cesareti, Müslümanları her zaman ileriye taşıdı. Büyük zaferler kazandı. İslam topraklarını genişletti.
Ömer, sadece bir savaşçı değil, aynı zamanda adil bir liderdi. Devletin resmi kayıtlarını tutan divan teşkilatını kurdu, adalet sistemini güçlendirdi. Gece gündüz demeden halkının arasında dolaşır, onların sıkıntılarını dinlerdi. “Bir deve bile kaybolsa, ben sorumluyum,” derdi.
Bir gece, Ömer rüyasında Hz. Muhammed’i gördü. Hz. Muhammed ona, “Adaletle hükmet, Ömer,” dedi. Bu rüya, Ömer’in aklından hiç çıkmadı. Halkın huzur ve güvenliği için elinden geleni yaptı.
Maalesef, bir gün Ömer namaz kılarken, Ebu Lülü adlı bir köle tarafından saldırıya uğradı ve şehit oldu. Ancak onun adaleti ve cesareti, Müslümanların kalbinde hep yaşayacak. Hz. Ömer’in hikayesi, çocuklara cesaret, adalet ve liderliğin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir masal olarak anlatılacak.
Ve böylece, çölde başlayan bu cesaret ve adalet dolu hikaye, nesiller boyu unutulmayacak bir masal olarak dilden dile dolaştı.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi masalın altına yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!