Bu masal, çocukların hayal gücünü ve merakını beslemek, onları keşfetmeye ve öğrenmeye teşvik etmektir.
Bir yaz akşamı, Erol Erdem ve Emircan aileleriyle birlikte doğada kamp yapmaya gitmişlerdi. Kamp ateşi etrafında oturmuş, babalarının anlattığı hikayeyi dinlerken gökyüzündeki yıldızları seyrediyorlardı. Babaları, yıldızların ve gezegenlerin büyüleyici hikayelerini anlatıyordu. Çocuklar bu hikayelerden büyülenmiş, hayallere dalmışlardı.
Tam o sırada, gökyüzünde parlak bir ışık belirdi. Erol Erdem, “Baba, o ne?” diye sordu heyecanla. Emircan da hemen başını kaldırıp baktı. Parlayan cisim gittikçe onlara doğru yaklaşıyordu. “Bir yıldız mı acaba?” diye düşündüler. Ancak, cisim yaklaştıkça onun bir yıldız olmadığını fark ettiler.
Yaklaşan cisim, yuvarlak ve parlak bir uzay gemisiydi! Gemi yavaşça yere indi ve kapısı açıldı. İçinden sevimli bir uzaylı çıktı. Yuvarlak gözleri sevinçle parlıyor, kocaman gülümsemesiyle etrafına mutluluk saçıyordu.
Robo, çocuklara el sallayarak, “Merhaba arkadaşlar! Ben Robo. Uzayı çok severim ve gezegenleri keşfetmekten büyük keyif alırım. Siz de benimle birlikte bir uzay macerasına çıkmak ister misiniz?” dedi.
Erol Erdem ve Emircan, Robo’nun teklifini duyunca sevinçle zıpladılar. “Evet, evet! Uzaya gitmek istiyoruz!” diye bağırdılar. Babaları da bu heyecanlı anı izleyerek, “Bu özel bir macera olacak çocuklar, keyfini çıkarın!” dedi.
Robo, çocukları uzay gemisine davet etti. Gemi, gökyüzüne yükselmeye başladı ve bir anda yıldızların arasında süzülürken buldular kendilerini. Robo, çocuklara güneş sistemindeki gezegenleri tanıtmaya başladı.
İlk durakları kırmızı gezegen Mars’tı. Mars’ın yüzeyi kırmızı taşlarla kaplıydı. Robo, çocuklara “Mars, savaş tanrısı Mars’tan adını alır ve kızıl rengi ile tanınır,” diye açıkladı. Çocuklar, Mars’ın yüzeyindeki büyük kanyonları ve dağları hayranlıkla izlediler.
Sonra, devasa gezegen Jüpiter’e gittiler. Jüpiter’in etrafında dönen büyük gaz bulutlarını gördüler. Robo, “Burası Jüpiter, güneş sistemimizin en büyük gezegeni! Büyük Kırmızı Leke’yi görüyor musunuz? O, yüzlerce yıldır devam eden dev bir fırtına!” dedi. Erol Erdem ve Emircan, fırtınanın ne kadar büyük olduğunu görünce şaşkınlıkla baktılar.
Bir sonraki durakları halkalarıyla ünlü Satürn oldu. Robo, “Satürn’ün bu güzel halkaları aslında buz ve taşlardan oluşuyor,” dedi. Çocuklar, halkaların içinden geçerken, bu büyüleyici manzarayı izlediler ve Satürn’ün sessizliğinin tadını çıkardılar.
Gezegenleri keşfettikten sonra, Robo çocuklara Dünya’ya geri dönme zamanının geldiğini söyledi. Uzay gemisiyle tekrar yıldızların arasından geçerek Dünya’ya döndüler. Robo, “Umarım gezegenleri keşfetmekten keyif aldınız. Her zaman meraklı olun ve dünyayı keşfetmeye devam edin!” diyerek çocuklara veda etti.
Erol Erdem ve Emircan, Robo’ya teşekkür ederek uzay gemisinden indiler. Ailelerinin yanına döndüklerinde, yaşadıkları bu büyüleyici macerayı heyecanla anlattılar. Gecenin karanlığında, yıldızlar tekrar parlamaya başladı. Çocuklar, bu eşsiz macerayı hiç unutmayacaklarını bilerek uykuya daldılar. Gözlerinde hala gezegenlerin büyüsü vardı.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi masalın altına yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
Çok güzel olmuş,çocuklara güzel bir sürpriz oldu! Emeklerinize sağlık !🙏
Çocukların masaldan keyif almasına çok sevindik. Onların hayal dünyasına dokunabildiysek ne mutlu bize 💖