TAKİP ET
Şimşek ve gök gürültüsünün çocuklar için korkutucu değil, bilgilendirici ve eğlenceli olabileceğini gösterir. Masal, merakın ve cesaretin korkuları yenmede nasıl yardımcı olabileceğini ve doğal olayların aslında doğanın güzel ve oyun dolu bir parçası olduğunu öğretir.
Bir varmış, bir yokmuş… Günlerden bir gün, minik Elif Asya adında cesur ve meraklı bir kız çocuğu varmış. Elif Asya, geniş bahçesinde oynamayı çok sever, her gün yeni bir maceraya atılırmış.
Bir akşamüstü, Elif Asya gökyüzüne bakarken bulutların yavaş yavaş koyulaştığını fark etmiş. Gözleri büyümüş, kalbi hafifçe hızlanmış ama korkmamış. Tam o sırada, gökyüzünde büyük bir ışık parlamış, ardından güçlü bir gürleme duyulmuş. Elif Asya başını yukarı kaldırıp, bu garip ve heyecan verici olayları izlemeye başlamış.
“Bu da neydi?” diye mırıldanmış kendi kendine. Ama korku yerine içini bir merak sarmış. İşte o anda, bulutların arasından tatlı bir ses gelmiş:
“Merhaba Elif Asya! Benim adım Şimşek. Yukarıda, bulutların arasında bir oyun oynuyorduk da! Sen de katılmak ister misin?”
Elif Asya, bir an bile düşünmeden gülümseyerek başını sallamış. Şimşek, Elif Asya’nın elinden tutmuş ve onu gökyüzüne, bulutların arasına uçurmuş. Orada, bembeyaz pamuk bulutlardan oluşan kocaman bir oyun alanı varmış. Rüzgarlar, en güzel salıncakları oluştururken, bulutlar da en yumuşak kaydıraklara dönüşmüş. Elif Asya, Şimşek’in yanında hoplayıp zıplarken, bulutların arasında dans ediyormuş adeta.
Derken, birdenbire kocaman bir ses yankılanmış: “Boom! Boom!” Elif Asya bir an duraksamış, ama Şimşek hemen gülümseyerek onu rahatlatmış.
“Korkma, Elif Asya! Bu, benim en iyi arkadaşım Gök Gürültüsü. O da bizimle oynamaya bayılır. Sesini duyunca biraz şaşırabilirsin ama aslında çok naziktir.”
Gök Gürültüsü, iri ve güçlü görünmesine rağmen aslında çok neşeliymiş. Her gürlediğinde, bulutlar daha da çok şakalaşır, oyunlar daha da eğlenceli hale gelirmiş. Elif Asya, Gök Gürültüsü’nün sadece Şimşek’in oyuna katıldığını haber verdiğini anlamış. Birlikte ne kadar eğlenceli vakit geçirdiklerini görünce, sesinden de ışığından da hiç korkmamış.
Gün batarken, Elif Asya veda zamanı geldiğini anlamış. Şimşek ve Gök Gürültüsü ona el sallamış, “Artık seni tanıdık, sevgili Elif Asya! Unutma, biz gökyüzünde sadece oyun oynuyoruz. Korkulacak bir şey yok, biz dostuz!” demişler.
Elif Asya, evine dönerken başını gökyüzüne kaldırıp, o günkü macerayı düşünmüş. Kalbinde büyük bir huzur ve sevinç hissetmiş. Artık şimşekler çaktığında ve gök gürlediğinde, Elif Asya onlara birer arkadaş gibi gülümsermiş. Çünkü biliyormuş ki, onlar sadece gökyüzünde oyun oynayan neşeli dostlar.
O geceden sonra Elif Asya, her yağmur yağdığında gökyüzüne bakar, Şimşek ve Gök Gürültüsü’nü selamlar ve tatlı bir uykuya dalarmış.
Ve masal burada bitmiş. Elif Asya’nın cesareti ise sonsuzmuş.
Çocuklarınız için Ücretsiz isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi masalın altına yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
Masal okuma çocukların dil becerilerini geliştirir ve kelime dağarcıklarını genişletir.
Masallar, çocukların hayal güçlerini geliştirir ve onları farklı dünyalara götürerek keşfetmelerini sağlar. Çocuklara empati kurma becerisi kazandırır ve karakterlerin duygularını anlamalarına yardımcı olur.
Uyku masalları, çocukların sakinleşip rahatlamasına ve huzurlu bir uykuya dalmasına yardımcı olur.