Adem’in Hayvanlar Diyarı’ndaki macerası, çocuklara hayvanlara olan sevgiyi ve doğaya saygıyı öğretir.
Bir varmış, bir yokmuş… Küçük bir köyde Adem adında 2 yaşında sevimli bir çocuk yaşarmış. Adem, hayvanları çok severmiş. Gün boyu bahçede oynar, annesiyle birlikte tavuklara yem verir, köyün sokaklarında dolaşan kedilere gülümsermiş. Ancak en çok arabalarla oynamaktan hoşlanırmış. Oyuncak arabalarını alır, evin her köşesinde minik yarışlar düzenlermiş.
Bir gün, Adem bahçede arabasıyla oynarken, aniden çok parlak ve renkli bir ışık belirmiş. Işık, gökyüzünden süzülüp yere inmiş ve yavaşça bir kapıya dönüşmüş. Kapının üstünde, altın harflerle “Hayvanlar Diyarı” yazıyormuş. Adem, heyecanla arabasını yere bırakmış ve kapıya doğru yaklaşmış. Kapıyı araladığında, karşısında bambaşka bir dünya varmış! Burası, hayvanların konuştuğu, uçtuğu, ve her köşesinde bir macera dolu olan büyülü bir yermiş.
Adem, bu büyülü dünyaya adım attığında karşısına bir tavşan çıkmış. Tavşan gülümseyerek, “Hoş geldin Adem! Benim adım Mino, seni Hayvanlar Diyarı’nda gezdirmeye geldim. Hadi birlikte etrafı keşfedelim!” demiş. Adem, heyecanla başını sallamış ve Mino’nun peşine takılmış.
İlk olarak, Mino Adem’i kocaman ağaçların arasında yaşayan kuşların olduğu bir bölgeye götürmüş. Burada, rengarenk kuşlar şarkı söylüyor, gökyüzünde dans ediyorlarmış. Adem, büyülenmiş bir şekilde etrafına bakarken Mino, “Bu kuşlar, her sabah güneşi karşılamak için şarkı söylerler. Onlar, Hayvanlar Diyarı’nın müzisyenleridir,” demiş. Adem, kuşların melodilerini dinlemiş ve onların müzikle nasıl iletişim kurduğunu öğrenmiş.
Sonra Mino, Adem’i kocaman bir göletin kenarına götürmüş. Göletin suyu berrakmış ve içinde balıklar, kaplumbağalar yüzüyormuş. Mino, Adem’e bakarak, “Bu gölet, Hayvanlar Diyarı’nın en sakin yeridir. Burada her hayvan huzur bulur,” demiş. Adem, suyun içinde dans eden balıkları izlerken, kaplumbağalardan birinin ona doğru yaklaştığını görmüş. Kaplumbağa, “Merhaba küçük arkadaş, suyun altında hayat çok farklıdır. Burada sakin olmak ve sabırlı olmak gerekir,” demiş. Adem, suyun altında yaşamın ne kadar sakin ve huzurlu olduğunu anlamış.
Adem ve Mino, daha sonra Hayvanlar Diyarı’nın en hareketli bölümüne gitmişler. Burası, hızlı koşan hayvanların yaşadığı yermiş. Tavşanlar, ceylanlar ve tilkiler, geniş alanlarda birbirleriyle yarış yapıyorlarmış. Adem, bu enerjik hayvanları izlerken Mino’ya dönüp, “Onlar çok hızlı! Ben de arabalarla bu kadar hızlı gidebilir miyim?” diye sormuş. Mino gülümseyerek, “Hızlı olmak önemlidir, ama aynı zamanda dikkatli olmak da gerekir. Bu hayvanlar hem hızlı koşar hem de etraflarına dikkat ederler,” demiş.
Adem, orada bir süre daha yarışan hayvanları izledikten sonra, Mino’nun onu götüreceği bir sonraki yeri merak etmeye başlamış. Mino, “Şimdi seni Hayvanlar Diyarı’nın en özel yerine götüreceğim,” demiş. Adem heyecanla Mino’nun peşine takılmış ve büyük, gizemli bir ormana girmişler. Orman, büyülü bir şekilde aydınlatılmış, her ağaç ve her çalı başka bir sır saklıyormuş.
Tam o sırada, dev bir arabanın sesi gelmiş! Adem, heyecanla etrafına bakarken karşısına dev bir oyuncak araba çıkmış! Ama bu araba, gerçek gibiymiş. Mino gülerek, “Bu, Hayvanlar Diyarı’nın en hızlı arabası! Hadi, içine bin ve sen de sür!” demiş. Adem hemen arabanın içine atlamış ve ormanın içindeki yolda hızla sürmeye başlamış. Rüzgar saçlarını savuruyor, etrafındaki hayvanlar ona alkış tutuyormuş. Adem, arabasını sürerken hem eğlenmiş hem de dikkatli olmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş.
Gezinin sonunda, Adem artık Hayvanlar Diyarı’nı keşfetmiş ve hayvanların dünyasında ne kadar çok şey olduğunu anlamış. Mino, Adem’e dönüp, “Burada öğrendiğin her şey, senin dünyanda da önemli olacak. Hayvanları sev, onlara saygı göster, ama aynı zamanda hızla koşarken dikkatli olmayı unutma,” demiş.
Adem, Mino’ya teşekkür edip, eve dönmeye hazırlanmış. Tam o sırada, büyülü kapı yeniden açılmış ve Adem kendini tekrar bahçesinde bulmuş. Gözlerini ovuşturmuş ama yaşadıkları o kadar gerçekmiş ki, her şeyin bir macera olduğundan emindi. O günden sonra Adem, her sabah bahçesinde oynarken, gözlerini gökyüzüne dikerek Mino’yu ve Hayvanlar Diyarı’nı düşünmüş.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
