Bu masal, çocuklara cesaret, sevgi ve dostluğun ne kadar önemli olduğunu anlatır. Almila ve Karan, ormanın gizemlerini çözerek birbirlerine olan bağlılıklarını ve cesaretlerini keşfetmişlerdir.
Rengarenk çiçeklerin açtığı, güneşin parıltılarla ormanı süslediği bir diyar varmış. Bu diyarda, siyah uzun saçları rüzgarda dalgalanan ve her zaman güler yüzlü olan küçük bir kız yaşarmış. Adı Almila’ymış. O, çevresindeki güzellikleri keşfetmeyi ve ormanın derinliklerinde gizemli maceralara atılmayı çok severmiş. Ama en büyük macera arkadaşı, 1 yaşındaki minik kardeşi Karan’mış. Karan, her zaman Almila’nın peşinden gider, onun yanında kendini güvende hissedermiş.
Bir sabah, Almila ve Karan, ormanın kıyısında oyun oynuyorlarmış. Almila, çiçeklerden yaptığı taçları Karan’ın başına koymuş, onun tatlı gülüşünü izliyormuş. Tam o sırada, ormanın derinliklerinden bir ses duymuşlar. Bu ses, rüzgarın içindeki bir fısıltı gibiymiş. Almila dikkatle dinlemiş ve “Bu bir çağrı olmalı!” demiş heyecanla. Karan da ablasının neşesini paylaşarak ona bakmış.
Almila, küçük kardeşini elinden tutup, “Hadi, Karan! Ormanın içindeki sırrı keşfetmeye gidiyoruz!” diyerek ormanın derinliklerine doğru yürümeye başlamış. Yolda karşılarına parlak, ışık saçan bir patika çıkmış. Bu patikanın sonu, daha önce hiç görmedikleri bir yere çıkıyormuş: Devasa, büyülü ağaçların gölgesinde bir orman sarayı!
Sarayın kapıları kendiliğinden açılmış ve onları içeri davet etmiş. Sarayda, rengarenk ışıklar parlıyor, her köşede farklı bir büyü saklıyormuş. Almila ve Karan, büyülenmiş bir şekilde sarayın içine girmişler. Tam o sırada, büyük ve bilge bir kuş onlara doğru uçarak konmuş. Kuş, “Hoş geldiniz, cesur yolcular. Bu ormanın sırrını çözmek için buraya geldiniz. Eğer kalbinizle dinlerseniz, sizi büyük bir macera bekliyor,” demiş.
Almila cesurca sormuş, “Ormanın sırrı nedir? Nasıl çözebiliriz?”
Bilge kuş, “Sarayın bahçesindeki üç gizemli kapıyı açmanız gerekiyor. Her kapının ardında sizi bir sınav bekliyor. Eğer bu sınavları başarıyla tamamlarsanız, ormanın en büyük hazinesine ulaşacaksınız,” demiş.
Almila ve Karan, kuşun rehberliğinde bahçeye çıkmışlar. Üç büyük kapı onları bekliyormuş. İlk kapının üstünde “Cesaret Kapısı” yazıyormuş. Almila, Karan’la birlikte bu kapıdan içeri girmiş. İçeride karanlık bir orman onları bekliyormuş, ama Karan korkmadan ablasının elini tutmuş. O sırada büyük bir aslan önlerine çıkmış. Aslan, kükreyerek onlara yaklaşmış, ama Almila cesurca karşısına dikilip, “Biz korkusuzuz ve buraya ormanın sırrını çözmeye geldik!” demiş. Aslan, bu cesur duruş karşısında gülümseyip geri çekilmiş ve onları ikinci kapıya yönlendirmiş.
İkinci kapının üstünde “Sevgi Kapısı” yazıyormuş. Almila, “Bu sınav sevgiyle ilgili olmalı,” diye düşünmüş. Kapıdan içeri girdiklerinde, birbirinden uzak düşmüş iki büyük ağaç görmüşler. Ağaçlar hüzünlü bir şekilde eğilmiş ve hiç konuşmuyorlarmış. Almila, kardeşine dönüp, “Sevgi her şeyi iyileştirir,” demiş ve Karan’ın elini tutarak iki ağacın arasına gitmiş. Onlara sevgiyle sarıldıklarında, ağaçlar tekrar canlanmış ve neşeyle yapraklarını rüzgarda sallamaya başlamışlar.
Son kapıya geldiklerinde, üstünde “Dostluk Kapısı” yazıyormuş. Kapıdan içeri girdiklerinde, küçük bir tavşanın yardım çığlıklarını duymuşlar. Tavşan, büyük bir ağacın dallarına sıkışmış. Almila ve Karan, hiç tereddüt etmeden tavşana yardıma koşmuşlar. Tavşanı kurtardıktan sonra, tavşan onlara teşekkür etmiş ve “Gerçek dostlar, her zaman birbirlerine yardım eder,” demiş.
Tüm sınavları başarıyla geçtikten sonra, bilge kuş tekrar yanlarına gelmiş. “Siz, cesaret, sevgi ve dostluğun gücünü gösterdiniz. Artık ormanın en büyük sırrını öğrenmeye hazırsınız,” demiş. Kuş, onları sarayın en gizli odasına götürmüş. Odanın ortasında büyük, parlak bir ışık saçan hazine duruyormuş.
Almila ve Karan, hazineye yaklaştıklarında bilge kuş, “Bu hazine, kalbinizde taşıdığınız sevgiyi ve cesareti simgeler. Siz her zaman bu değerlerle yaşayacaksınız,” demiş.
O günden sonra, Almila ve Karan ormanın en cesur ve sevgi dolu kaşifleri olmuşlar. Her sabah ormana gidip, yeni maceralar yaşamışlar ama artık biliyorlarmış ki, en büyük hazine onların kalbinde saklıymış.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
