Buz Krallığı’nda yaşadıkları bu macera, onlara birbirlerine destek olmanın ve cesur olmanın önemini öğretir. Yardımseverlik, en zor anlarda bile harika sonuçlar doğurur.
Kışın en güzel günlerinden birinde, iki tatlı kız kardeş varmış. Büyük kardeşin adı Erva’ymış, 4 yaşında neşeli ve Elsa karakterini çok seviyormuş. Küçük kardeşi Eslem ise 1 yaşında, gülücükleriyle etrafına neşe saçan tatlı bir kızmış. Birlikte oyun oynamayı çok seven bu iki kardeş, hayal güçlerinin peşinden gitmeyi her şeyden çok severmiş.
Bir gün, evlerinin bahçesinde karla oynarken, aniden gökyüzünden parıldayan bir ışık inmiş. Bu ışık, karların arasına düştüğünde bir kapı belirmiş. Kapı, kocaman ve buzdan yapılmış gibi görünüyormuş. Erva, bu kapıyı görünce heyecanla Eslem’e bakmış. “Bu Elsa’nın krallığı olabilir! Hadi gidip bakalım,” demiş.
Erva, Eslem’in minik elini tutmuş ve birlikte buz kapıya doğru yürümüşler. Kapıyı nazikçe açtıklarında, kendilerini büyülü bir Buz Krallığı’nda bulmuşlar. Etraflarında her şey beyaz karlarla kaplı, kristal ağaçlar ışıl ışıl parlıyormuş. Havada kar taneleri dans ediyor, her yer bir masal diyarı gibi görünüyormuş.
Tam o sırada, karşılarına parlak mavi bir ışıkla bir prenses çıkmış. Bu prenses, tıpkı Erva’nın en sevdiği karakter olan Elsa’ya benziyormuş. Prenses, tatlı bir sesle konuşmuş: “Merhaba Erva ve Eslem! Ben Buz Krallığı’nın prensesiyim. Sizleri burada görmek ne büyük bir mutluluk. Sizin yardımınıza ihtiyacım var.”
Erva heyecanla prensesin yanına gitmiş. “Nasıl yardım edebiliriz?” diye sormuş.
Prenses gülümsemiş: “Krallığımızdaki sihirli kar taneleri kaybolmaya başladı. Eğer onları bulamazsak, Buz Krallığı büyüsünü kaybedecek. Sadece cesur ve iyi kalpli çocuklar bu kar tanelerini bulabilir. Siz de bana yardım eder misiniz?”
Erva ve Eslem hiç düşünmeden kabul etmişler. Erva, “Bizimle gelir misin?” diye Eslem’e sormuş. Eslem, ablasına minik bir gülücükle cevap vermiş ve birlikte prensesin peşinden gitmişler.
Prenses, onlara sihirli bir yol açmış ve ormanın derinliklerine doğru yürümeye başlamışlar. Yolda devasa buzdan yapılmış heykeller, parlayan kristaller ve uçuşan kardan kuşlar görmüşler. Ormanın içindeki bir açıklığa geldiklerinde, etrafta küçük parıltılar fark etmişler. İşte bu, kaybolan sihirli kar taneleriydi!
Erva, heyecanla kar tanelerine yaklaşmış. “Nasıl toplamalıyız?” diye sormuş.
Prenses, elindeki sihirli değneği göstererek, “Siz sadece iyi kalbinizle onlara dokunun, gerisini onlar halledecek,” demiş.
Erva, minik elleriyle kar tanelerine dokunduğunda, her biri ışıl ışıl parlayarak havalanmış ve gökyüzünde yeniden dans etmeye başlamış. Eslem de ablasını izleyerek minik elleriyle kar tanelerine dokunmuş ve gülücükler saçmış. Kar taneleri, Eslem’in gülüşüyle daha da parlamış.
Kısa bir süre sonra, tüm kaybolan kar taneleri yeniden gökyüzüne yükselmiş. Buz Krallığı tekrar eski parlaklığına kavuşmuş. Prenses, Erva ve Eslem’e teşekkür ederek, “Siz gerçek kahramanlarsınız. Buz Krallığı sizin sayenizde kurtuldu. Her zaman bu krallığın dostları olacaksınız,” demiş.
Erva ve Eslem, bu maceranın ne kadar büyülü olduğunu fark etmişler. Prenses, onlara buzdan yapılmış bir kristal bilezik hediye etmiş. “Bu bilezikler sizi her zaman koruyacak. Ne zaman bu krallığı ziyaret etmek isterseniz, sadece bileziklerinizi takın,” demiş.
Kız kardeşler prensesle vedalaşıp eve dönmüşler. O günden sonra, bileziklerini her taktıklarında, kendilerini Buz Krallığı’nda gibi hissetmişler. Erva, Eslem’e dönüp, “Birlikte her zaman harika maceralar yaşayacağız,” demiş.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
