Doğa, her yaştan insanın ve her boyuttan hayvanın yuvasıdır. Ona zarar vermeden, hayvanlara yardım ederek doğayı korumak hepimizin görevidir.
Yeşilliklerle kaplı, ağaçların gökyüzüne doğru uzandığı büyük bir ormanın yakınında, üç kardeş yaşarmış: Talha, Miraç ve Sıraç. Talha 10 yaşında, Miraç 4 yaşında ve en küçükleri Sıraç ise 3 yaşındaymış. Üç kardeş, doğayı ve hayvanları çok severmiş. Onlar için doğada olmak, hayvanlarla vakit geçirmek en büyük eğlenceymiş. Talha, her zaman küçük kardeşlerine göz kulak olurmuş ve onları keşfetmek istedikleri maceralara götürürmüş.
Bir sabah, Talha kardeşlerine bakarak, “Bugün ormanda büyük bir maceraya çıkalım! Siz hazır mısınız?” diye sormuş. Miraç ve Sıraç heyecanla bağırmışlar, “Evet abi, hemen gidelim!”
Üçü birlikte, ellerinde küçük sepetleriyle ormana doğru yola koyulmuşlar. Ormanın girişine vardıklarında, etraflarındaki doğanın güzelliklerine hayran kalmışlar. Kuşların cıvıltıları, ağaç yapraklarının hışırtısı ve çiçeklerin mis kokuları onları büyülemiş. Talha, kardeşlerine dönüp, “Bu ormanda her zaman yeni bir şeyler bulabilirsiniz. Gözlerinizi dört açın!” demiş.
Bir süre yürüdükten sonra Miraç, “Abi, şurada bir şey var!” diye bağırmış. Küçük bir bayırın arkasında bir şey hareket ediyormuş. Üçü birlikte koşarak bayırın arkasına bakmışlar ve küçük bir tilkinin ayağına dolanmış bir iple sıkışıp kaldığını görmüşler.
Talha hemen eğilmiş, “Merak etme küçük dostum, seni kurtaracağız,” demiş. Miraç ve Sıraç, heyecanla abilerine bakarken Talha, cebinden küçük bir bıçak çıkararak ipi dikkatlice kesmiş. Tilki serbest kalır kalmaz hemen ayağa kalkmış ve kardeşlere minnettar gözlerle bakmış. Sanki konuşabiliyormuş gibi başını eğmiş, kuyruk sallamış.
Miraç, “Bak abi, tilki bize teşekkür ediyor!” demiş. Sıraç da gülümseyerek, “Ona yardım ettik, çok mutlu oldu,” demiş.
Tilki, ormanın derinliklerine doğru koşarken Talha, “Bu ormanda her canlı önemli, küçük ya da büyük fark etmez. Hayvanlara yardım etmek bizim görevimiz,” diye eklemiş.
Yürümeye devam ederken, Talha kardeşlerine ormandaki farklı bitkiler ve hayvanlar hakkında bilgi vermiş. “Bu ağaçların dalları o kadar güçlüdür ki bazen kuşlar burada yuva yapar. Ve bu çiçekler arılar için besin sağlar,” demiş.
Bir süre sonra, ağaçların arasında sıkışıp kalmış bir sincap görmüşler. Sincap, dalların arasında sıkışmış ve aşağıya inemiyormuş. Talha, “Sincaba yardım etmeliyiz,” diyerek ağaca tırmanmaya başlamış. Miraç ve Sıraç ise ağacın dibinde durup abilerini izlemeye başlamışlar.
Talha, ağaca dikkatlice tırmanmış ve sincabın yanına ulaştığında dalları nazikçe açarak sincabı serbest bırakmış. Sincap, sevinçle ağaçtan aşağıya inmiş ve küçük kardeşlerin yanına gelerek neşeyle zıplamış. Miraç, “Sincap da tilki gibi mutlu oldu!” demiş. Sıraç ise, “Abi, hep böyle yardım etsek ne güzel olur!” demiş.
Üç kardeş birlikte göl kenarına kadar yürümüşler. Göl kenarında küçük kurbağalar suya dalıp çıkıyormuş. Sıraç, “Abi, kurbağalar çok hızlı!” diye bağırmış. Talha gülümseyerek, “Evet, onlar suyun içinde çok mutlu. Doğa, her canlıya yaşamak için en uygun yerleri verir. Ama biz de doğayı temiz tutmalıyız ki bu güzellikler kaybolmasın,” demiş.
Gün boyunca ormanda daha birçok hayvanla karşılaşmışlar ve hepsine yardım etmişler. Her hayvan, Talha ve kardeşlerine teşekkür eder gibi sevimli hareketler yapmış. Talha, kardeşlerine dönüp, “Gördünüz mü, doğayı ve hayvanları korumak bizim için ne kadar önemli,” demiş.
Akşam olduğunda, eve dönmek için yola çıkmışlar. Yorgun ama mutlu bir şekilde eve vardıklarında annelerine yaşadıkları macerayı anlatmışlar. Anneleri onları gülümseyerek dinlemiş ve “Siz gerçekten çok cesur ve yardımsever çocuklarsınız. Doğayı ve hayvanları koruduğunuz için gurur duyuyorum,” demiş.
O gece, Talha, Miraç ve Sıraç yataklarına uzandıklarında, kalplerinde büyük bir mutlulukla uykuya dalmışlar. Çünkü doğayı ve hayvanları sevmek, onları korumak en büyük mutluluktu.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!