Yunus, cesareti ve zekâsıyla Sihirli Hot Wheels Şehri’ni kurtardı. Ne kadar zorlu olursa olsun, hayal gücü ve cesaret sayesinde her şeyi başaralır.
Bir zamanlar, arabaları çok seven ve her gün saatlerce onlarla oynayan bir çocuk varmış. Adı Yunus’muş. Yunus’un saçları kumral, gözleri ise yemyeşilmiş, tıpkı ormanın derinliklerindeki gizemli bir göl gibi parıldarmış. Ama bir şey onu diğer çocuklardan ayırırmış: Yunus, sıradan arabalardan değil, Hot Wheels arabalarından büyülenirmiş. O kadar çok severmiş ki, bazen geceleri rüyasında bile Hot Wheels arabalarının şehirler kurduğunu görürmüş.
Bir gün, Yunus en sevdiği kırmızı Hot Wheels arabasıyla odasında oyun oynarken, arabası birdenbire elinden kayıp koltuğun altına kaçmış. Yunus, biraz sinirlenmiş ama aynı zamanda gülümsemiş. “Yine mi kaçtın?” diye kendi kendine mırıldanarak arabasını almak için koltuğun altına eğilmiş. Fakat o da ne? Koltuğun altındaki karanlık yer bu kez farklıymış. Göz alıcı, parlak ışıklar koltuğun altından sızıyor ve renkli bir tünel açılıyormuş. Yunus’un kalbi hızla çarpmaya başlamış; bu sıradan bir olay değilmiş.
Yunus cesaretini toplayarak tünelin içine doğru bakmış. İçeriden ince bir rüzgar esmiş, sanki birisi onu çağırıyormuş gibi… Dayanamamış ve tünelin içine doğru adım atmış. Gözleri kapalı, kalbi heyecan dolu bir şekilde hızla kaymaya başlamış. Tünelin sonunda ışıl ışıl bir dünya onu bekliyormuş.
Gözlerini açtığında Yunus kendini hiç bilmediği bir diyarda bulmuş. Bu diyar, devasa pistlerden, dönen tünellerden ve zıplama rampalarından oluşuyormuş. Etrafında hızla hareket eden rengârenk Hot Wheels arabaları fıldır fıldır dönüyormuş. Ama en şaşırtıcısı, bu arabaların hiçbir sürücüsü yokmuş! Her biri kendi başına gidiyor, yarışıyor, akrobasi hareketleri yapıyormuş. Yunus’un ağzı hayretten açık kalmış. “Burası… Hot Wheels Şehri!” diye haykırmış, gözleri parıldayarak.
O sırada Yunus’un yanına parlak turuncu bir Hot Wheels arabası yaklaşmış. Arabadan kimse inmemiş ama bir ses duyulmuş. “Merhaba Yunus! Ben Speedy! Sihirli Hot Wheels Şehri’ne hoş geldin!” diye seslenmiş araba. Yunus şaşkınlıkla bakmış ama sonra bir gülümseme yayılmış yüzüne. Bu araba konuşabiliyormuş!
“Merhaba Speedy! Burası gerçekten inanılmaz!” demiş Yunus heyecanla.
Speedy, Yunus’a bakarak “Evet, ama maalesef burada işler yolunda değil. Şehrin kötü kalpli robotu Krom, arabalarımızı ele geçirip pistlerimizi bozmaya başladı. Eğer onu durdurmazsak, Hot Wheels Şehri yok olacak!” demiş, sesinde endişe varmış.
Yunus, bu büyük sorumluluğu üstlenmeye karar vermiş. “Ben size yardım ederim! Hem de Hot Wheels arabalarıyla!” demiş. Speedy bu cesaretli çocuğa hayran kalmış. “Harika! Seninle yarışmamız gerekecek, çünkü Krom çok güçlü. Yarışı kazanırsak, onu durdurabiliriz,” demiş ve hızla Yunus’u şehrin merkezine götürmeye başlamış.
Yunus, Hot Wheels Şehri’nin devasa yollarına bakarak hayran kalmış. Rengârenk yollar, dev rampalar ve göz alıcı tüneller arasında hızla ilerliyorlarmış. Hava mis gibi ve gökyüzü masmaviymiş. Ama birden Krom’un siyah arabası karşılarına çıkmış. Krom, devasa bir pistin ortasında duruyor, Yunus ve Speedy’i bekliyormuş. Etrafında dönen dişlileri ve kocaman metal elleriyle Krom, gerçekten korkutucuymuş.
Yarış başlamış! Yunus ve Speedy hızla piste atılmışlar. Rampalardan atlayarak, dönen tünellerden geçerek Krom’a yaklaşmaya çalışıyorlarmış. Yunus, Speedy’i yönlendiriyormuş: “Şimdi turbo modu aç! Hızlanmamız gerek!” Speedy, Yunus’un komutlarına büyük bir ustalıkla uyuyormuş. İkisi birlikte, zorlu pistlerde ilerlemişler.
Ancak Krom’un arabası çok hızlıymış. Tam onları geçecekken Yunus, aklını kullanarak bir plan yapmış. “Speedy, biraz yavaşla! Onu kandıracağız!” demiş. Speedy, Yunus’un planını hemen anlamış. İkili yavaşlamış gibi görünmüş ama tam Krom onları geçtiğinde, Yunus büyük rampaya yönelmiş. “Şimdi tam hızla rampadan atla!” diye bağırmış. Speedy rampadan havalanmış, gökyüzünde bir süre süzülmüş ve Krom’un arabasını geride bırakarak yarışın sonuna ulaşmış.
Yarışı kazanan Yunus ve Speedy, Hot Wheels Şehri’ni kurtarmış. Krom’un kötü planları suya düşmüş ve şehrin tüm arabaları sevinçle Yunus’u alkışlamaya başlamış. Her biri bağımsız çalışan, sürücüsüz arabalar olmasına rağmen, hepsi Yunus’a büyük bir kahraman gibi davranmış.
“Sen gerçek bir yarışçısın Yunus!” demiş Speedy. “Sihirli Hot Wheels Şehri seni asla unutmayacak. Ve bu maceran burada bitmeyecek.”
Yunus, “Bu harikaydı! Ama artık eve dönmem gerek,” demiş hafifçe gülümseyerek. Speedy, Yunus’a parlak bir Hot Wheels araba hediye etmiş. “Bu sihirli araba seni ne zaman istersen buraya geri getirecek. Unutma, bu şehir her zaman seni bekliyor olacak.”
Yunus, arabayı alıp gözlerini kapatmış ve bir anda kendini yine odasında bulmuş. Elinde parlayan araba hâlâ duruyormuş. O gün yaşadıkları, bir rüya gibi olsa da, Yunus artık biliyormuş ki Hot Wheels Şehri gerçekti ve bir gün tekrar oraya dönüp yeni maceralara atılacaktı.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!