Derin’in pembe arabasıyla yaptığı bu büyülü yolculuk, hayal gücünün sınır tanımadığını gösteriyor. Her yeni durak, doğanın mucizeleriyle dolu, öğrenilecek yeni şeyler sunuyor.
Bir zamanlar, altın ışıklarla süslenmiş bir bahar sabahında, küçük bir kız vardı: Derin. Sarı, hafif kıvırcık saçları parıldayan güneşin altında dans eder, yeşil gözleri dünyaya merakla bakardı. Derin, o gün bahçede duran pembe akülü arabasına doğru koştu. Bu araba sıradan bir araba değildi; her yolculukta onu sihirli bir maceraya çıkarır, yeni keşiflerle dolu diyarlara götürürdü.
“Bugün nereye gitsem acaba?” diye mırıldandı kendi kendine. Birden direksiyonuna dokunduğunda etrafında pembe tozlar uçuşmaya başladı. Pembe arabası yavaşça havalandı ve gökyüzüne doğru süzüldü. Derin, rüzgârın saçlarını okşadığını hissederken, başına gelecek yeni macerayı sabırsızlıkla bekliyordu.
İlk durak, Afrika’nın altın sarısı ovalarındaydı. Pembe arabası, kocaman bir ağacın gölgesinde yumuşak bir iniş yaptı. Derin gözlerini açtığında karşısında uzun, zarif zürafalarla dolu bir manzara buldu. Zürafalar, yeşil yaprakların peşinden gökyüzüne doğru uzanıyorlardı. Onlardan biri, uzun boynunu eğip Derin’e yavaşça yaklaştı. Göz göze geldiklerinde, zürafanın bakışlarındaki sıcaklığı hissetti. Zürafalar sessizdi, ama Derin sanki onların kalplerini duyabiliyordu. Onlarla zaman geçirmek Derin’in içini sevgiyle doldurmuştu.
“Seninle oynamak harikaydı,” dedi Derin gülümseyerek, ardından pembe arabasına geri bindi. Şimdi sırada ne vardı? Rüzgâr, onu denizlerin derinliklerine çağırıyor gibiydi.
Pembe arabası, derin mavi okyanuslara doğru süzüldü. Sanki bir su damlası kadar hafifti. Derin, denizin altına doğru yavaşça indiğinde, etrafı parıldayan balıklarla doluydu. Ama gözleri hemen bir ahtapotu aradı. O da ne? Dev bir ahtapot, renk değiştirerek dans ediyordu! Ahtapot, Derin’e kollarıyla şirin bir selam verdi ve birlikte derin deniz mağaralarına doğru yüzdüler. Ahtapotun her kolu ayrı bir iş yapıyordu; bir yandan suyu karıştırıyor, diğer yandan küçük balıklara yol gösteriyordu. Derin, ahtapotun zekâsına hayran kaldı. Onunla yüzmek, deniz altının gizemli dünyasında adeta bir peri masalı gibiydi.
Bir sonraki durak, yemyeşil ormanlarla kaplı bir adaydi. Derin’in pembe arabası, ormanın göbeğinde durdu. Etrafta kuş sesleri, cıvıl cıvıl doğanın melodileri yankılanıyordu. Ama Derin’in gözü maymunları aradı. Neşeli maymunlar, ağaç dallarında zıplayarak onu selamladılar. Derin gülerek onlara katıldı, birlikte ağaç dallarında sallandılar ve ormanın derinliklerine doğru oyunlar oynadılar. Maymunlar, o kadar eğlenceliydi ki Derin, onların bitmek bilmeyen enerjilerine hayran kaldı. Hep birlikte yere yuvarlandıklarında kahkahaları gökyüzüne yükseldi.
Derin’in kalbi bu neşeli orman macerasından sonra tatlı bir şekilde guruldadı. Kocaman bir makarna tabağı hayali gözünde canlanmıştı. Tam o anda pembe arabası hızlandı ve kendini birden İtalya’nın sıcak sokaklarında buldu. Derin, taş döşemeli bir sokağın köşesindeki şirin bir İtalyan restoranına girip oturdu. Ve işte o meşhur spagetti! Uzun, ip gibi makarnalar tabaktan taşarken Derin büyük bir keyifle yemeye başladı. Her lokmada makarnanın lezzeti ona yeni bir güç ve mutluluk veriyordu.
Karnı doyan Derin, yeni maceralar için hazırdı. Bu sefer arabası, onu dünyanın en şık şehirlerinden birine götürdü: Paris. Şehirdeki vitrinler, göz kamaştırıcı ayakkabılar ve çantalarla doluydu. Derin, vitrinlerin arasında dolaşırken, en sevdiği pembe çantayı ve altın rengi ayakkabıyı buldu. Onları takıp Paris sokaklarında yürüdüğünde, kendini bir prenses gibi hissetti. Ayakkabıları şıngırdarken adeta dans ediyordu. Yeni çantası omzunda sallanıyor, ona her adımda zarafet katıyordu.
Sonunda Derin, yeniden pembe arabasına bindi ve evine doğru yola çıktı. Gün boyunca hayvanlarla tanışmış, en sevdiği yemekleri yemiş ve en güzel çantalarla ayakkabıları almıştı. Ama en güzeli, bu maceraların hepsini pembe arabasıyla yapabilmiş olmasıydı. Arabasıyla yaptığı her yolculuk, ona dünyayı daha yakından tanıma fırsatı sunuyordu. Eve döndüğünde Derin gülümsedi.
“Ne harika bir gün!” dedi kendi kendine. Sihirli pembe arabasına sevgiyle bakarken, “Yarın nereye gideceğiz acaba?” diye düşünmeden edemedi.
Derin Adına Yapılan Fidan Bağışının Sertifikası
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!