TAKİP ET
İçtenlikle çalınan bir melodi, hayal dünyasının kapılarını aralayabilir ve her notada yeni bir macera yaşatabilir. Aksel’in hikayesi, sevgiyle yapılan bir şeyin hem kişiye hem de çevresine ne kadar büyük bir mutluluk ve hayat katabileceğini gösteriyor. Müzik, sınırları aşan, ruhu besleyen ve dünyayı güzelleştiren bir güçtür.
Bir zamanlar, sarı kıvırcık saçlarıyla etrafa neşe saçan küçük bir çocuk yaşardı. Adı Aksel’di ve bir gün ailesi ona çok özel bir hediye verdi: minik, parıldayan bir piyano. Aksel, piyanoyu öylesine sevmişti ki, parmaklarını her dokundurduğunda içi sıcacık oluyordu. Piyano dersleri almaya başladıktan sonra ise onunla arasında bambaşka, büyülü bir bağ oluştu.
Bir gün, piyano kursundan dönen Aksel, heyecanla odasına koştu. Piyanonun başına oturup yeni öğrendiği notaları tekrarlamaya başladı. Bir anda, notaların arasında kayboldu ve içinden geldiği gibi çalmaya başladı. Parmakları tuşların üzerinde dans ederken, odayı saran melodiler Aksel’i bambaşka bir diyara taşıdı. Gözlerini açtığında kendini yemyeşil, ışıl ışıl bir ormanın ortasında buldu.
Bu orman sıradan bir orman değildi; her yerde rengârenk çiçekler açmış, ağaçların dallarında tatlı melodiler fısıldayan kuşlar konmuştu. Etrafına baktığında Aksel’in şaşkınlığı daha da arttı. Çünkü önünde, onu dinlemeye gelmiş bir seyirci kitlesi vardı! Küçük tavşanlar kulaklarını dikip dikkatle dinliyor, sincaplar ağaçlardan sarkarak elleriyle tempo tutuyor, zarif ceylanlar ise yavaşça başlarını sallayarak melodilere eşlik ediyordu.
Aksel çalmaya devam ettikçe orman canlanıyor, her notada yeni bir hikâye anlatılıyordu. Koca bir kaplumbağa piyano sesine eşlik etmek için yavaşça kollarını kaldırdı, kelebekler kanat çırparak havada dans etmeye başladı. Tam o sırada, gökyüzünü aydınlatan parlak bir ışık belirdi. Işığın içinden, altın sarısı tüyleriyle Anka kuşu, zarif kanatlarını çırparak süzüldü. Anka kuşu, ormanın koruyucusuydu; her melodiyi, her sesi duyar ve ormanı korur, güzelliklerini muhafaza ederdi.
Anka kuşu, Aksel’in yanına gelip ona şefkatle baktı. Gözleri derin ve bilgeydi. “Bu büyülü ormanın ruhu, senin içinden gelen melodilerde saklı,” dedi Anka kuşu. “Senin müziğin ormanı canlandırıyor, buraya neşe ve hayat katıyor. Senin notaların, buranın en büyük koruyucusu oldu.”
Aksel, piyanonun başında ne kadar vakit geçirdiğini unuttu. Onun büyülü melodisiyle ormandaki her hayvan, her çiçek ve her yaprak hayat bulmuştu. Şarkı bittiğinde, Anka kuşu kanatlarını gökyüzüne doğru açarak Aksel’e veda etti. “Unutma Aksel, müziğin gücü sınırsızdır. Her notada bir sihir saklıdır ve sen bu sihrin sahibisin.”
Aksel, piyanonun tuşlarına son bir kez dokundu ve kendini tekrar odasında buldu. Ama o andan itibaren, her notada ormanın sesini duyar, Anka kuşunun ışığını hisseder oldu. O günden sonra Aksel, piyanonun başına her oturduğunda gözlerini kapatıp ormana geri dönüyor, melodileriyle dostlarına yeniden hayat veriyordu. Çünkü Aksel için müzik, hayallerin en güzel yolculuğuydu; her melodisiyle ormanın kapıları ona sonsuza kadar açıktı.
Çocuklarınız için Ücretsiz isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
Masal okuma çocukların dil becerilerini geliştirir ve kelime dağarcıklarını genişletir.
Masallar, çocukların hayal güçlerini geliştirir ve onları farklı dünyalara götürerek keşfetmelerini sağlar. Çocuklara empati kurma becerisi kazandırır ve karakterlerin duygularını anlamalarına yardımcı olur.