İsme Özel Masallar, 2 Yaş Masalları, 3 Yaş Masalları, 4 Yaş Masalları, 5 Yaş Masalları, 6 Yaş Masalları, 7 Yaş Masalları, Fantastik Masallar, Futbol Masalları, Uyku Masalları

Asil‘in Atatürk ile Futbol Macerası

masal oku Asil‘in Atatürk ile Futbol Macerası

Bu masalda Asil, Atatürk ile bir zaman yolculuğunda buluşuyor, futbol ve hayat hakkında çok değerli dersler alıyor.

Bir varmış, bir yokmuş… Küçük bir çocuk varmış, adı Asil’miş. Asil, futbolu ve Fenerbahçe’yi çok severmiş. Her sabah uyandığında odasında Fenerbahçe bayrağını dalgalandırır, marşlar eşliğinde gülümseyerek oyun oynarmış. Ama Asil’in başka büyük sevgileri de varmış. Bayraklar ve kahraman Atatürk’e olan ilgisi, Asil’in her gün daha da büyüdüğü bir dünyayı süslermiş.

Bir gün, Asil yine odasında Fenerbahçe formasıyla oynarken, eski bir dolabın arkasında parlak, yuvarlak bir düğme bulmuş. Düğme, adeta ışık saçıyor ve Asil’e “Beni bas!” diyormuş gibi görünüyormuş. Merakına yenilen Asil, küçük elleriyle düğmeye hafifçe dokunmuş ve işte o anda gözlerini kapatacak kadar parlak bir ışık her yeri kaplamış.

Gözlerini tekrar açtığında, kendini bambaşka bir yerde bulmuş. Etrafta hiç modern binalar yokmuş, kocaman tribünler ya da parlak formalar da yokmuş. Ama orada, toprak bir sahada insanlar futbol oynuyormuş. Toprakta koşturan ayakların sesi, sanki eski zamanlardan geliyormuş. Asil şaşkın şaşkın etrafına bakmış.

“Ben neredeyim?” diye mırıldanırken, arkasından tatlı bir ses duymuş: “Merhaba küçük futbolcu!”

Asil dönüp baktığında gözlerine inanamamış! Karşısında Türkiye’nin büyük lideri Atatürk duruyormuş. Asil bir adım geri çekilmiş, ama Atatürk ona sıcacık bir gülümsemeyle bakıyormuş.

“Sen… Sen Atatürk’sün!” diye heyecanla bağırmış Asil.

Atatürk, başını sallayarak gülümsemiş. “Evet, küçük dostum. Seninle tanışmak çok güzel. Buraya nasıl geldin bilmiyorum ama tam da futbol oynadığımız bir ana denk geldin.”

Asil, hala şaşkınmış. “Ama… ama burası nasıl bir yer? Fenerbahçe nerede? Büyük stadyumlar yok mu?” diye sormuş heyecanla.

Atatürk, Asil’in omzuna nazikçe dokunmuş. “Bu, senin bildiğin zamanlardan çok öncesi. Şu anda gençlerimizle futbol oynuyoruz. Burası 1920’ler. Daha büyük stadyumlar yok belki, ama sporun gücü her yerde aynı. Fenerbahçe’yi sevdiğini biliyorum. Fenerbahçe, Kurtuluş Savaşı sırasında büyük işler başardı. Spor, sadece eğlence değil, milletimizi bir araya getiren bir güçtür. Tıpkı bayrağımız gibi.”

Asil’in gözleri parlamış. “Ben de bir gün Fenerbahçe’de oynamak istiyorum! Takımıma galibiyet kazandırmak ve bayrağımızı en yükseklerde dalgalandırmak istiyorum!”

Atatürk, Asil’e sevgiyle bakmış. “Eğer çok çalışır ve kalbinden gelen sesi dinlersen, bu hayalin gerçek olabilir. Ama unutma, futbol sadece topa vurmak değil, zeka ve disiplin gerektirir. Bedenini ve zihnini güçlü tutarsan, her maçta kazanan sen olursun.”

Asil, bu sözlerden çok etkilenmiş. “Ben de senin gibi cesur ve güçlü olmak istiyorum, Atatürk! Fenerbahçe’yi gururlandırmak istiyorum!”

Atatürk, sahanın ortasına doğru yürüyerek elini Asil’e uzatmış. “O zaman gel, bir futbol maçı yapalım. Bakalım neler öğrenmişsin.”

Asil, heyecanla Atatürk’ün elinden tutmuş ve birlikte topa vurmaya başlamışlar. Atatürk ona nasıl pas vereceğini, topu nasıl kontrol edeceğini öğretmiş. Asil topa vurdukça kendini daha güçlü hissetmiş, her pasla Atatürk’ten yeni bir şey öğrenmiş. Ama öğrendiği en önemli şey, Atatürk’ün söylediği gibi, sporun sadece fiziksel güç değil, aynı zamanda zeka ve sabır gerektirdiğiymiş.

Bir süre sonra, Asil’in ayaklarının altındaki toprakta o sihirli düğme tekrar parlamaya başlamış. Gözleri büyük bir ışıkla dolmuş ve bir anda kendini yeniden odasında bulmuş. Ancak bu sefer, kalbi Atatürk’ün ona verdiği cesaretle doluymuş.

Koşarak annesinin yanına gitmiş. “Anne! Anne! Atatürk’le futbol oynadım! Bana Fenerbahçe’de oynamam için çok çalışmam gerektiğini söyledi!” diye heyecanla anlatmış. Annesi onun heyecanına gülümseyerek karşılık vermiş. “Demek öyle. O zaman daha çok antrenman yapmalısın, değil mi?”

O günden sonra Asil, her gün futbol topunu alıp bahçeye çıkmış. Atatürk’ün sözlerini hiç unutmamış: “Zeka ve disiplin en büyük güçtür.” Böylece hem okula daha çok çalışmış, hem de futbol antrenmanlarını hiç aksatmamış.

Ve kim bilir, belki bir gün Asil gerçekten Fenerbahçe’nin en büyük yıldızı olacakmış… Ama o güne kadar, Atatürk’ten öğrendiği cesaretle futbol oynamaya ve hayallerinin peşinden koşmaya devam etmiş.

Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.

Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir