TAKİP ET
Büşra ve Burak, birbirlerine olan güvenleri ve sevgileri sayesinde, kötülüğü yenip Sihirli Orman’a huzur getirmişlerdir. Bu, birlik ve kararlılıkla her türlü zorluğun üstesinden gelinebileceğini gösterir.
Bir zamanlar, şehirden uzakta, yemyeşil bir ormanın içinde Büşra ve Burak adında iki kardeş yaşarmış. Büşra, zeki ve cesur bir kızmış, Burak ise ablasına hayran, onun sözünden hiç çıkmayan bir erkek çocuğuymuş. Bir gün, Büşra ve Burak evlerinin yakınındaki ormanda dolaşırken, çalıların arasında parıldayan bir ışık fark etmişler. Işık o kadar parlakmış ki, iki kardeşin merakını cezbetmiş.
Büşra, Burak’a dönüp, “Hadi Burak, ne olduğunu görelim!” demiş. Burak ablasının peşinden hızla gitmiş, çünkü ablası onun kahramanıymış. Işığın kaynağına yaklaştıkça, karşılarında altın rengi bir kapı belirmiş. Kapının üzerinde büyük harflerle, “Sihirli Orman’a Hoş Geldiniz” yazıyormuş.
Büşra, Burak’a dönüp, “Hazır mısın, Burak? Bu kapıdan geçersek, her şey mümkün olabilir!” demiş. Burak, ablasına güvenerek başını sallamış ve elini sıkıca tutmuş.
Kapıdan geçtiklerinde, kendilerini daha önce hiç görmedikleri bir ormanda bulmuşlar. Ağaçlar o kadar uzunmuş ki, gökyüzüne kadar uzanıyormuş. Yapraklar parlak mavi renkteymiş ve dallardan küçük peri ışıkları saçılıyormuş. Bir anda, karşılarına bir elf çıkmış. Bu elf, minik ve sevimli bir yaratıkmış, ama aynı zamanda ormanın en güçlü koruyucusuymuş.
Elf, “Hoş geldiniz, cesur çocuklar! Benim adım Elfin. Sihirli Orman’da size rehberlik edeceğim. Ama dikkatli olmalısınız, çünkü ormanın derinliklerinde eski bir büyücü yaşıyor. Onun kalbinde kötülük saklı, ama doğru zamanda doğru seçimler yaparsanız onu yenebilirsiniz,” demiş.
Büşra, “Endişelenme Elfin, biz birlikte her şeyin üstesinden geliriz!” demiş. Burak da ablasının cesaretine hayran kalarak, “Evet, ablamla birlikteysem korkmam!” diye eklemiş.
Elfin’in rehberliğinde, Büşra ve Burak ormanın derinliklerine doğru ilerlemişler. Yolda, konuşan ağaçlar, uçan balıklar ve zamanın bile yavaşladığı gizemli bir gölet görmüşler. Ancak asıl macera, eski büyücünün yaşadığı kara şatonun önünde başlamış.
Büyücü, iki kardeşi görünce kahkahalar atmış. “Bu ormana kimse izinsiz giremez!” diye bağırmış. Ama Büşra korkusuzca öne çıkmış. “Biz senin oyunlarına gelmeyeceğiz. Burak ile birlikte, bu ormanın barışını yeniden sağlayacağız!” demiş.
Büyücü, Büşra’nın kararlılığını görünce şaşırmış ve güçsüzleşmeye başlamış. Burak da ablasının arkasında dimdik durmuş ve cesurca, “Senin sihirli gücün varsa, bizim de sevgimiz var!” demiş.
Bu sözlerle birlikte, Büşra ve Burak’ın ellerinden parlak bir ışık çıkmış ve büyücüyü sarmış. Işık o kadar güçlüymüş ki, büyücü bir anda yok olmuş. Orman tekrar huzura kavuşmuş.
Elfin, kardeşlerin zaferini kutlayarak, “Büşra ve Burak, siz Sihirli Orman’ın kahramanları oldunuz. Cesaretiniz ve birbirinize olan sevginiz sayesinde her şey mümkün oldu!” demiş.
İki kardeş, Elfin’e teşekkür ederek sihirli kapıya geri dönmüşler. Kapıdan geçip evlerine döndüklerinde, sanki hiç zaman geçmemiş gibiymiş. Ama ikisi de biliyormuş ki, o orman macerası sonsuza kadar kalplerinde bir sır olarak kalacakmış.
,Çocuklarınız için Ücretsiz isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
Masal okuma çocukların dil becerilerini geliştirir ve kelime dağarcıklarını genişletir.
Masallar, çocukların hayal güçlerini geliştirir ve onları farklı dünyalara götürerek keşfetmelerini sağlar. Çocuklara empati kurma becerisi kazandırır ve karakterlerin duygularını anlamalarına yardımcı olur.