İsme Özel Masallar, 3 Yaş Masalları, 4 Yaş Masalları, 5 Yaş Masalları, 6 Yaş Masalları, 7 Yaş Masalları, Dini Masallar, Futbol Masalları, Uyku Masalları

Ali Yasir ve Ebubekir’in Büyük Futbolcu Hayali

ali yasir ve ebubekir futbol masalı, dini masal, ramazan masalı

Bu masalda, kardeşler arasındaki sevgi ve paylaşım, hayallerin peşinden gitmenin ve sabrın önemini vurguluyor.

Bir zamanlar, futbol sahalarının arkasında, küçük ama sıcacık bir kasabada yaşayan, futbol tutkunu bir çocuk vardı. Bu çocuğun adı Ali Yasir idi ve onun en büyük hayali bir gün büyük bir futbolcu olmaktı. Futbol topunu eline aldığı andan itibaren, ayaklarında adeta bir sihir varmış gibi hissederdi. Antrenman yaptığı her an, sanki geleceğin yıldız futbolcusu olacakmış gibi hayaller kurardı.

Ali Yasir’in küçük kardeşi Ebubekir ise henüz 3 yaşında, neşeli ve sevimli bir çocuktu. Abisini izlemekten büyük keyif alır, futbol topuyla koştururken ona özenle bakardı. Ebubekir’in futbol oynamaktan çok yemek yemeyi sevdiği bilinse de, abisini futbol sahasında izlerken onun kadar yetenekli olmayı hayal ederdi.

Bir Ramazan ayı, Ali Yasir oruç tutmayı öğrenmeye başlamıştı. Hem futbol antrenmanlarına devam ediyor, hem de oruç tutarak sabır ve disiplini öğreniyordu. O gün, kasabanın futbol sahasında büyük bir maç vardı. Ali Yasir, hayal ettiği gibi bir futbolcu olmak için disiplinle çalışıyordu. Ancak bu maç diğerlerinden farklıydı. Çünkü bugün, kasabaya ünlü Müslüman futbolcu Kerim gelecekti. Kerim, tüm dünyaca tanınan, futboluyla ve ahlakıyla örnek olan bir oyuncuydu.

Ali Yasir sabah erkenden kalktı, orucunu niyet etti ve sahaya doğru koştu. Küçük kardeşi Ebubekir de ona eşlik ediyordu, elinde minik bir top ile. “Abim de bir gün Kerim abi gibi olacak mı?” diye sordu Ebubekir annesine. Annesi tebessüm ederek, “Eğer sabırlı olur ve çok çalışırsa, abinin yapamayacağı şey yoktur,” dedi.

O gün, Ali Yasir tüm gücüyle antrenman yaptı. Bir yandan oruç tutmak onu biraz yormuş olsa da, sabrın ve gayretin futbol kadar önemli olduğunu biliyordu. Maç başladığında Ali Yasir, tüm yeteneğini sahaya koydu. Pasları dikkatli veriyor, rakiplerinden ustalıkla sıyrılıyordu. Ancak maçın ortasında, bir an durdu ve içinden “Sabretmek, sadece top peşinde koşmak değil, aynı zamanda ruhu da eğitmektir,” diye düşündü.

Maç sonunda ünlü futbolcu Kerim, çocuklarla bir araya geldi. Ali Yasir heyecanla onun yanına koştu. “Sen nasıl bu kadar iyi oldun?” diye sordu. Kerim, nazik bir gülümsemeyle cevap verdi: “Futbol oynamak sadece sahada koşmak değildir. Disiplin, sabır ve en önemlisi Allah’a olan bağlılıkla mümkündür. Oruç tutarken nasıl sabırlı olmayı öğreniyorsan, futbol oynarken de sabırlı olmalısın.”

Ali Yasir, Kerim’in bu sözlerini hiç unutmadı. O günden sonra antrenmanlarına daha çok odaklandı ve her gün kendini geliştirmek için gayret etti. Ama en önemlisi, sabrın ve inancın gücünü öğrendi.

Ramazan ayı boyunca, Ali Yasir ve küçük kardeşi Ebubekir, her iftar sonrası bahçede futbol oynadı. Ali Yasir her gün biraz daha güçleniyor, küçük kardeşi de onun izinden gitmek istiyordu. “Bir gün ben de senin gibi olacağım,” dedi Ebubekir, topu elinde sallayarak.

Ali Yasir kardeşine bakıp gülümsedi. “Evet, Ebubekir, ama sabırlı olmayı da öğrenmelisin. Futbol sadece hızlı olmak değil, aynı zamanda doğru zamanı beklemek ve doğru kararı vermektir.”

Yıllar geçti, Ali Yasir büyüdü ve gerçekten de büyük bir futbolcu oldu. Ama hiçbir zaman sabrı ve inancı unutmadı. Tıpkı Kerim gibi, o da sahada sadece ayaklarıyla değil, kalbiyle de oynuyordu. Ebubekir ise abisini her zaman büyük bir hayranlıkla izlemeye devam etti.

Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.

Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir