Hayal gücünün sınır tanımadığı bir dünyada, doğayı korumanın ve ona saygı duymanın önemini keşfeden iki kardeşin, Masal ve Arya’nın macerası.
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, resim yapmayı çok seven sarı saçlı bir kız çocuğu yaşarmış. Adı Masal’mış. Masal, boyaları ve fırçalarıyla dünyayı bambaşka bir yer haline getirirmiş. Gözlerinde parlayan ışıklarla tuvaline dokunduğu anda, hayal gücü tüm renklere hayat verirmiş. Yanında ise küçük, kıvırcık kumral saçlı sevimli kardeşi Arya olurmuş. Arya, bebeklerini sıralar, onlara hikâyeler anlatır, mutlu mutlu oyunlar oynarmış. İki kardeş, kendi küçük dünyalarında sonsuz hayallere dalarmış.
Bir gün Masal, tuvalinin başına geçmiş ve kendini tamamen hayal gücünün büyüsüne bırakmış. Fırçası adeta bir sihirli değnek gibiymiş. Ağaç evlerin gölgesinde rengârenk çiçekler açmış, çiçeklerin etrafında neşeyle dolanan sevimli hayvanlar belirmiş. O kadar güzel bir tablo çizmiş ki, Arya bile hayranlıkla izlemeye başlamış.
Gün batımı yaklaştığında iki kardeş, oyunlarını bırakıp yataklarına çekilmişler. Masal’ın başucundaki resim, sanki ışık saçar gibi odalarını aydınlatıyormuş. O gece, iki kardeş derin bir uykuya dalmış. Fakat sabah gözlerini açtıklarında, inanılmaz bir şey olmuş! Kendi odalarında değillermiş; Masal’ın resmettiği o büyülü ağaç evin tam ortasında uyanmışlar!
Etraflarında hayal ettikleri her şey can bulmuş. Masal ve Arya şaşkınlıkla birbirlerine bakarken, ağaç evin içinde onları bekleyen sürprizleri fark etmişler. Masal için devasa bir tuval ve rengârenk boyalar hazırlanmış. Arya içinse birbirinden güzel oyuncak bebekler ve minik yataklar yerleştirilmiş. O kadar büyülü bir ortamdaymış ki, ikisi de bu sihrin nasıl olduğunu anlamaya çalışıyormuş.
Masal heyecanla fırçasını kapmış ve yeni bir şeyler çizmeye başlamış. Ama bu defa bir mucize gerçekleşmiş: Masal ne çizerse, o an canlanıyormuş! İlk olarak minik bir sincap çizmiş. Sincap, Masal’ın fırçasından çıktığı anda canlanmış ve neşeyle konuşmaya başlamış:
“Hoş geldiniz! Ben Orman’ın bekçisi Sincap. Size bu büyülü diyarı göstermek için sabırsızlanıyorum!”
Sincap, iki kardeşi ormanın derinliklerine doğru götürmüş. Ağaçların altında bir yolculuğa çıkmışlar. Çiçekler onların etrafında dans ediyor, rüzgâr yaprakları usulca sallıyormuş. Kuşlar şarkılar söyleyerek onlara eşlik etmiş. Masal, hayranlıkla her detayı çiziyor, her çizdiği anında canlanıyormuş. Arya ise bebekleriyle oynarken, gözleri kocaman açılmış, bu sihirli dünyaya bakıyormuş.
Sincap, onlara doğanın öneminden bahsetmiş. “Her ağaç, her çiçek, her hayvan bu ormanın bir parçası. Biz onları korumazsak, bu güzellikler yok olur,” demiş. “Ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değildir, buradaki her canlı birbirine bağlıdır. Temiz tutalım, koruyalım.”
Masal ve Arya, sincapla birlikte ormanın derinliklerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkmışlar. Tavşanlar hoplaya zıplaya önlerinden geçmiş, kaplumbağalar yavaşça yollarına devam etmiş. Her hayvan onlara bir şeyler anlatmış; doğanın mucizeleri, hayatın ritmi… Masal’ın çizimleriyle canlanan her hayvan, onlara yeni bir hikâye sunmuş.
Gün sonunda sincap onları ağaç eve geri getirmiş. “Bu dünyada gördüğünüz her şey, sizin de korumanız gereken birer hazine,” demiş. “Doğa, onu sevenler için her zaman cömerttir.”
Masal ve Arya ağaç evin içinde huzurla gözlerini kapamışlar. Sabah uyandıklarında ise tekrar kendi odalarındaymışlar. Ama bu kez kalplerinde doğanın o sihirli büyüsü, sincapla yaşadıkları macera, her bir çiçeğin ve hayvanın anlattığı hikâye hep canlı kalmış.
O günden sonra Masal, resim yaparken sadece hayal kurmakla kalmamış, doğayı da hep hatırlamış. Arya ise bebekleriyle oynarken doğayı korumayı hiç unutmamış. Ve kim bilir, belki bir gün yine o büyülü ağaç evde uyanıp doğanın mucizelerine yolculuk yaparlar. Çünkü masallar, her zaman bir kapıdır—hayalden gerçeğe, kalpten doğaya…
Sonunda, onlar her zaman hatırlayacaklar: Doğayı koruyup sevdikçe, masallar hep devam eder…
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
