Mesut Alp, okuldan korkarken sihirli bir kitap sayesinde okula dair endişelerini yendi. Burak da yeni kelimeler öğrenmenin keyfini yaşadı. İki kardeş, birbirini destekleyerek her zorluğun üstesinden gelebileceklerini keşfettiler.
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarlarda, kocaman bir ormanın kenarında, Mesut Alp ve Burak adında iki kardeş yaşarmış. Mesut Alp altı yaşındaymış, artık büyümüş, dişi yeni düşmüş ve okulun heyecanını yaşıyormuş. Burak ise iki yaşında, yeni yeni kelimeler söylemeye başlamış. Mesut Alp, Burak’a her gün yeni şeyler öğretiyor, birlikte ormanda maceralar yaşıyorlarmış.
Bir sabah, Mesut Alp dişini yastığın altına koymuş ve sabah uyandığında yastığının altında parlak bir altın bulmuş. “Vay canına!” diye heyecanla bağırmış. “Diş perisi gelmiş!” Burak, abisinin heyecanına bakıp gülmüş ve yeni öğrendiği kelimelerle, “Diş! Altın!” demiş.
O gün, Mesut Alp Burak’a okuldan bahsetmiş. “Burak, ben çok yakında okula başlayacağım. Öğretmenim olacak, kitaplar okuyacağız ve yeni arkadaşlar edineceğim.” Burak, “Okul!” diyerek abisinin söylediklerini tekrarlamış. Mesut Alp gülerek kardeşinin başını okşamış. “Sen de büyüdüğünde okula geleceksin,” demiş.
İkisi birlikte evlerinin önündeki ormanda yürüyüşe çıkmışlar. Ormanın derinliklerinde küçük bir kulübe görmüşler. Bu kulübe, büyülü bir dünyanın kapısıymış. Mesut Alp, “Burak, acaba burada ne var?” diye merak etmiş. Burak, “Git!” diyerek ellerini sallamış.
Mesut Alp cesurca kapıyı açmış. İçeride her şey minikmiş! Masalar, sandalyeler, hatta kitaplar bile küçükmüş. Tam o sırada minik bir peri yanlarına gelmiş ve gülümseyerek, “Hoş geldiniz!” demiş. “Ben Diş Perisi. Mesut Alp, senin dişini aldım ve sana altın verdim. Ama bu kulübede daha fazlası var!”
Mesut Alp heyecanla periye bakmış. “Daha fazlası mı? Ne gibi?” diye sormuş. Diş Perisi, küçük bir sandık göstermiş. “Bu sandığın içinde okula başlamakla ilgili sihirli bir kitap var. Kitabı okuyunca, okul hakkında hiç endişe etmeyeceksin!” demiş.
Mesut Alp, sandığı açmış ve içinde altın kaplı bir kitap bulmuş. Kitabı açtığında sayfalar kendiliğinden çevrilmeye başlamış. Sayfalarda, okulda geçecek harika günler anlatılıyormuş. Yeni arkadaşlarla oyunlar oynayacak, öğretmenlerle kitaplar okuyacak ve harika resimler yapacakmış. Mesut Alp, bu görüntülere bakarken içindeki tüm endişeler uçup gitmiş. “Okul harika bir yer olacak!” diye bağırmış.
Burak da abisinin yanına yaklaşmış ve kitaba bakmış. “Kitap!” diye gülmüş. Diş Perisi, Burak’a da minik bir hediye vermiş. “Sen de konuşmaya başladığın için bir ödülü hak ettin, Burak,” diyerek ona küçük bir oyuncak vermiş.
Mesut Alp ve Burak, bu sihirli dünyada biraz daha vakit geçirmişler, sonra Diş Perisi’ne teşekkür edip evlerine dönmüşler. Mesut Alp, okul için artık hiç korkmuyormuş. Burak da abisini her zaman destekliyormuş.
Ertesi gün, Mesut Alp büyük bir heyecanla okula gitmiş. Yeni arkadaşlar edinmiş, öğretmenini çok sevmiş ve eve döndüğünde Burak’a her şeyi anlatmış. Burak da abisinin her anlattığını ilgiyle dinleyip, “Okul, abiii!” diyerek gülümsemiş.
Ve böylece Mesut Alp ve Burak, okul macerasına sihirli bir başlangıç yapmışlar.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
