İsme Özel Masallar, 2 Yaş Masalları, 3 Yaş Masalları, 4 Yaş Masalları, 5 Yaş Masalları, 6 Yaş Masalları, 7 Yaş Masalları, Fantastik Masallar, Hayvan Masalları, Uyku Masalları

Tuna’nın Sihirli Tren Macerası

Tuna’nın Sihirli Tren Macerası
TAKİP ET

Tuna, hayal dünyasında sevimli dostlarıyla birlikte büyülü bir maceraya atılarak korkularını yeniyor, doğayla ve hayvanlarla barış içinde yaşamayı öğreniyor. Masal, çocuklara hayal kurmanın, yeni arkadaşlıklar kurmanın ve keşfetmenin ne kadar değerli olduğunu anlatıyor.

Bir varmış bir yokmuş… Uçsuz bucaksız gökyüzünün maviliklerine komşu, yıldızlarla süslü bulutların altında yaşayan küçük Tuna, odasında trenleri ve kamyonlarıyla oynarken, sevimli kedisi Bia da yanındaymış. Tuna, sarı ve turuncu renkte, gülen bir aslan şeklindeki trenini raylarda sürerken bir anda trenin bacasından dumanlar çıkmaya başlamış. Dumanlar hızla odayı kaplamış, her şey bir sis perdesine bürünmüş. Tuna gözlerini ovuşturup dumanın içinden bakarken bir anda kendini bulutların üzerinde giden trenin içinde buluvermiş!

Tren, pamuk şekerine benzeyen yumuşacık bulutların üstünde tıkır tıkır ilerliyormuş. Tuna etrafa bakarken en büyük şaşkınlığı, hemen yanı başındaki kedisi Bia’nın konuşmaya başlaması olmuş.

“Merhaba Tuna! Ne dersin, bugün büyük bir maceraya atılalım mı?” demiş Bia, tatlı ve sıcak bir sesle. Tuna, şaşkınlıkla Bia’ya bakarken sevinçten küçük bir kahkaha atmış. “Bia! Sen konuşuyorsun!”

Tam o sırada trenin sürücüsü, güleryüzlü, sevimli mi sevimli, altın rengi yelesiyle pofuduk bir aslan, Leo ortaya çıkmış. “Ben Leo, bu trenin kaptanıyım! Sizleri büyülü Dinozorlar Diyarı’na götürmek için buradayım!” demiş. Tuna’nın gözleri heyecanla parlamış, hayal bile edemediği bir diyara gidiyorlarmış.

Tren hızla ilerleyip bulutların arasından geçerken Tuna ve Bia, pencereden baktıkça gökyüzüyle yarışan uçsuz bucaksız ormanları, nehirleri ve koca dağları seyretmişler. Bir süre sonra, tren yavaşlamış ve yemyeşil, masmavi göllerin olduğu, rengarenk çiçeklerin açtığı muazzam bir vadiye varmışlar. Vadinin her köşesinde türlü türlü dinozorlar neşe içinde dolaşıyormuş. Uzun boyunlu, nazik Bro, küçük ve oyuncu Tri, kanatlarını açıp gökyüzünde dans eden Ptero ve suyun derinliklerinde yüzerek oyunlar oynayan Mosa… Her biri Tuna ve Bia’yı görünce neşeyle yanlarına gelmiş, onları kocaman gülümsemelerle selamlamışlar.

Tuna, dinozorların her biriyle dost olmuş; Bro’nun uzun boynuna dokunmuş, Tri’nin boynuzlarını merakla incelemiş, Petro’nun kanat çırpışlarını hayranlıkla izlemiş. Hepsi Tuna’yı sevmek istemiş, Tuna da her birini cici cici yapıp sarılmış. Bu vadide dinozorlar yalnızca sevimli dostlar değil, aynı zamanda Tuna’nın en iyi arkadaşları olmuş.

Güneş yavaş yavaş ufukta kaybolmaya başladığında Leo, Tuna’ya dönüp “Artık dönme vakti geldi,” demiş nazikçe. Tuna biraz üzülse de Leo ve Bia ile yeni maceralara her zaman açık olduğunu biliyormuş. Tuna ve Bia, trene binip eve doğru yola çıkmışlar. Tren bulutların üzerinde tıngır mıngır ilerlerken Tuna, Dinozorlar Diyarı’ndaki güzel anıları aklından geçirip gülümsemiş.

Ve böylece Tuna, odasına geri dönmüş; ama kalbinde aslan dostu Leo, konuşan kedisi Bia ve sevimli dinozorlarla dolu bir hazine saklıymış. Tuna, bir gün yine bulutların üzerindeki o sihirli trene binip maceraya çıkacağının hayaliyle huzurla uykuya dalmış.

Göklerdeki tren rayları, dinozorların sevimli adımları ve Tuna’nın tatlı gülümsemesi, bu masalın hiç bitmeyeceğinin bir kanıtıymış.

Gökten üç elma düşmüş: Biri Tuna’ya, biri Bia’ya, biri de bu masalı dinleyene…

Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.

Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir