Onur ve Atlas, hayal dünyalarında Zogo ile birlikte evreni keşfederken, yıldızlararası maceralar yaşarlar. Masal, çocukların merakını, keşfetme arzusunu ve birlikte çalışmanın önemini vurgular.
Bir varmış, bir yokmuş… Evrenin en parıltılı yıldızlarının ışıldadığı bir gece, Onur ve Atlas bahçede oturuyorlarmış. Gözleri, gökyüzündeki yıldızları dikkatle izliyormuş. Onur, parlayan yıldızlara bakarken, elindeki Hot Wheels arabasını inceliyor, hayallerinde yıldızlararası bir yarış hayal ediyormuş. Atlas ise bahçede hortumla suyu gökyüzüne fışkırtarak, su damlalarının yıldızlarla buluşmasını izliyormuş.
Birden, gökyüzünde büyük bir ışık patlamış! Gözlerini kısarak yukarı bakan Onur ve Atlas, parlayan ışıkların içinden dev bir uzay gemisinin süzülmekte olduğunu görmüşler. Uzay gemisi, pırıl pırıl bir parlaklık saçıyor ve derin bir mavi ışıkla etrafı aydınlatıyormuş.
Geminin kapısı gıcırdayarak açılmış ve içinden sevimli, renkli bir uzaylı çıkmış. Uzaylının adı Zogo’ymuş, parlak yeşil teni ve ışıl ışıl gözleriyle çocuklara gülümsemiş.
“Merhaba, sevgili çocuklar! Ben Zogo, galaksiler arası en hızlı geminin kaptanıyım,” demiş Zogo, elindeki ışıldayan düdüğü sallayarak. “Evreni keşfetmek için yardıma ihtiyacım var. Bana katılmak ister misiniz?”
Onur ve Atlas, gözleri parlayarak Zogo’nun teklifini kabul etmişler. Onur, uzay gemisinin kaptan koltuğuna oturmuş ve düğmelere dokunarak gemiyi kontrol etmeye başlamış. Atlas ise geminin içindeki karmaşık kabloları incelemeye koyulmuş, çeşitli bağlantılar yaparak Zogo’ya yardım etmiş.
İlk durağı parlak halkalarıyla ünlü Satürn gezegeni olmuş. Onur, gemiyi gezegenin halkaları arasında hızlıca sürerken, Atlas uzay gemisinin penceresinden Satürn’ün ihtişamını izliyormuş. Aniden, dev bir hortum yükselmiş; bu, Satürn’ün atmosferindeki dev bir gaz fırtınasıymış! Atlas, “Bu hortumun boyutu inanılmaz!” diye hayretle bağırmış.
Sonraki durakları kırmızı Mars gezegeniymiş. Mars’ın kumlu yüzeyinde dev bir yarış pisti varmış! Onur, kırmızı Mars topraklarında Hot Wheels arabasını hızla yarıştırmış, topraklar altında parlayan yıldızlar gibi göz alıcı olmuş.
Son olarak Zogo, onları Güneş’e en yakın gezegen olan Merkür’e götürmüş. Merkür’ün sıcak atmosferinde, geminin kabloları ısınmış. Atlas, büyük bir dikkatle kabloları tamir etmiş, Onur ise Zogo’nun verdiği talimatlarla gemiyi serinletmiş.
Zogo, “Siz harikasınız! Evreni keşfetmek sizinle çok eğlenceliydi!” demiş, minnettarlıkla. Onur ve Atlas, Zogo’ya veda ederken, gözlerinde yıldızların parıltısı ve kalplerinde maceranın coşkusu varmış.
Gökten üç parlak yıldız kaymış; biri Onur’a, biri Atlas’a, biri de Zogo’ya… Her biri, yıldızlı gecenin anısını taşırken, masal da burada sona ermiş.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
