Bu masal, doğanın güzelliklerini keşfetmenin ve onunla dostça yaşamanın önemini anlatır. Doğa, içinde pek çok sihirli ve unutulmaz anlar barındırır.
Bir zamanlar, yeşilliklerle kaplı büyük bir ormanın yakınında, Eymen ve Aybars adında iki sevimli kardeş yaşarmış. Eymen, kahverengi gözlü ve kumral saçlı bir çocukmuş. En sevdiği şey, bisikletiyle ormanda gezintiye çıkmakmış. Küçük kardeşi Aybars ise sarıya çalan kahverengi saçları ve parlak kahverengi gözleriyle dikkat çekerdi. Hayvanları çok sever, doğada piknik yapmayı da çok eğlenceli bulurdu.
Bir gün, iki kardeş birlikte ormanda bir macera yaşamaya karar vermişler. Eymen, bisikletini hazırlarken Aybars heyecanla çantasını doldurmuş. İçine en sevdiği piknik yiyeceklerini ve küçük oyuncak hayvanlarını koymuş.
“Abi, ormanda kim bilir hangi hayvanlarla karşılaşırız,” demiş Aybars heyecanla.
Eymen ise bisikletine binerken gülümsemiş. “Kim bilir, belki sihirli bir şeyler bile görebiliriz!”
Yola çıkmışlar. Ormanın derinliklerine ilerledikçe, ağaçların yaprakları parlamaya başlamış. Eymen, bisikletiyle önde giderken, Aybars arkasından neşe içinde koşuyormuş. Aniden, gökyüzünden parlak bir ışık süzülmüş ve yere bir şey düşmüş.
İki kardeş hızla ışığın düştüğü yere doğru gitmişler. Yerde, büyülü bir parıltıyla kaplı altın bir anahtar bulmuşlar.
Aybars, merakla, “Bu ne abi?” diye sormuş.
Eymen, anahtarı eline almış ve ormanın daha da derinlerine doğru ilerlemeye başlamış. Bir süre sonra, önlerinde büyük bir ağaç kapısı belirivermiş. Kapının üzerinde, “Doğa Krallığı’na Hoş Geldiniz” yazıyormuş.
“Bu anahtar bu kapıyı açmalı,” demiş Eymen. Anahtarı kapıya sokmuş ve kapı gıcırdayarak açılmış. İki kardeş, büyük bir heyecanla kapıdan içeri girmişler.
Karşılarına yemyeşil, sihirli bir dünya çıkmış. Her köşede rengarenk çiçekler açıyor, hayvanlar neşe içinde dolaşıyormuş. Gökyüzünde kuşlar cıvıldıyor, kelebekler havada dans ediyormuş. Aybars, hemen bir tavşanın yanına gidip onu sevmeye başlamış. Eymen ise bisikletiyle etrafta tur atarak yeni yerleri keşfetmiş.
Bir süre sonra, ormanın ortasında büyük bir piknik alanı bulmuşlar. Aybars heyecanla çantasını açmış, yiyecekleri çıkarmış. “Abi, hadi burada piknik yapalım!” demiş.
Eymen gülümseyerek bisikletini kenara bırakmış ve kardeşiyle birlikte piknik yapmaya başlamışlar. Ancak piknik alanında yalnız değillermiş! Çevredeki hayvanlar da onlara katılmış. Bir sincap, tavşan ve küçük bir kuş da piknik masasının etrafında dolaşıyormuş.
Birlikte yedikleri yemekten sonra, Eymen ve Aybars hayvanlarla oynayıp doğanın tadını çıkarmışlar. O gün, doğanın onlara sunduğu tüm güzellikleri keşfetmişler ve kalplerinde unutulmaz bir macera saklamışlar.
Kapıdan tekrar ormana döndüklerinde, Eymen, “Bir gün yine bu kapıyı bulmalıyız,” demiş.
Aybars ise gülümseyerek, “Kesinlikle! Ama bir dahaki sefere daha fazla hayvanla tanışmak istiyorum,” diye eklemiş.
İki kardeş, doğanın sihrini ve güzelliklerini hep kalplerinde taşımışlar ve her fırsatta ormana geri dönmüşler.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
