Rabia ve Sare, sihirli okulda oyunla öğrenmenin ne kadar keyifli olduğunu ve dostlukla her zorluğun üstesinden gelebileceklerini keşfederler.
Bir varmış, bir yokmuş, sihirli maceraların yaşandığı bir dünyada Rabia ve Sare adında iki kız kardeş yaşarmış. Rabia 4 yaşında, Sare ise 5 yaşındaymış. Bu iki kardeşin Carlos adında çok sevdikleri bir köpekleri varmış. Carlos, onları her sabah neşeyle karşılarmış ve oyun oynamayı çok severmiş.
Bir gün, Rabia ve Sare, okula başlamanın heyecanını yaşıyorlarmış. Okul yaklaştıkça biraz da endişeleniyorlarmış çünkü nasıl bir yer olacağını bilmiyorlarmış. Ama küçük bir sorun varmış; Carlos onlarla okula gidemeyecekmiş. Bu durum, özellikle Sare’yi biraz üzüyormuş. Çünkü Carlos, her zaman onların yanında olurmuş. Sare, “Keşke Carlos da bizimle okula gelebilse,” demiş.
O gece, Rabia ve Sare yataklarına yatmış ve uyumaya hazırlanırken, Carlos’un yanlarına gelip başını onların kucağına koymuş. Rabia, Sare’ye dönüp, “Belki de okula giderken Carlos’un yanımızda olması için bir yol bulabiliriz,” demiş. Sare başını sallamış ama nasıl olacağını merak etmiş.
Tam o anda, odalarına küçük bir ışık hüzmesi dolmuş. Işık, Carlos’un üzerine düşmüş ve birdenbire Carlos sihirli bir şekilde konuşmaya başlamış! “Merhaba Rabia, merhaba Sare! Bugün sizinle sihirli bir okul macerasına çıkacağız. Artık ben de sihirli bir köpek oldum ve okulunuza gelebilirim!” demiş Carlos.
Rabia ve Sare şaşkınlıkla gözlerini kocaman açmışlar. “Carlos, gerçekten mi? Seninle okula gidebilir miyiz?” demiş Rabia.
Carlos gülümsemiş, “Tabii ki! Hadi, yarın sabah okulda sizi bekleyen sihirli sürprizleri keşfetmeye hazır olun,” demiş.
Ertesi sabah Rabia, Sare ve Carlos, okula gitmek üzere yola çıkmışlar. Ancak okulun kapısına geldiklerinde okulun artık sıradan bir yer olmadığını fark etmişler. Okul, sihirli bir kale gibi görünüyormuş! Büyük kapılar açılmış ve içeri girdiklerinde her şey parıldamış. Sınıflar, dev kitaplarla dolu ve tahtalar sihirli yazılarla süslenmişmiş. Hatta masal kahramanları bile okulu ziyaret ediyormuş!
Carlos, Rabia ve Sare’yi sınıfa götürmüş. Sınıfa girdiklerinde onları küçük bir peri karşılamış. “Hoş geldiniz Rabia ve Sare! Bu, sıradan bir okul değil. Burada hayal gücünüzü kullanarak her şeyi öğrenebilir ve Carlos ile birlikte sihirli derslere katılabilirsiniz!” demiş peri.
İlk dersleri, uçan harflerle yazı yazmakmış. Öğretmen, tahtaya sihirli tebeşirle harfler çizerken, harfler birer birer havalanıp sınıfta dolaşmaya başlamış. Rabia ve Sare, harflerin peşinden koşup onlara dokunduğunda harfler sihirli şekilde kelimelere dönüşmüş. Carlos da onlara yardımcı olmuş, harfleri kuyruğuyla itip doğru kelimeleri oluşturmuş.
Daha sonra sihirli matematik dersine geçmişler. Bu derste sayılar baloncuklar içinde yüzüyormuş ve Rabia ile Sare, bu sayıları yakalamaya çalışırken Carlos, baloncukları patlatıp doğru sayıları bulmalarına yardım etmiş. Öğretmenleri, “Matematik sadece sayılar değil, aynı zamanda eğlenceli bir oyun!” demiş.
Öğle arası geldiğinde okulun bahçesi tamamen bir masal diyarına dönüşmüş. Çiçekler konuşuyor, ağaçlar onlarla oyun oynuyormuş. Rabia ve Sare, Carlos ile birlikte bahçede koşup oynarken peri öğretmen onlara seslenmiş: “Bu okulda en önemli ders sevgidir. Birbirinizi sevmek ve her canlının değerini bilmek, sihrin en büyük gücüdür.”
Günün sonunda, Rabia ve Sare okuldan dönerken artık okula başlamaktan hiç korkmuyorlarmış. Çünkü biliyorlarmış ki hayal güçleriyle her şeyi başarabilirler ve Carlos da onların yanında olacakmış.
Carlos, gece tekrar konuşmuş ve onlara teşekkür etmiş: “Bugün sihirli bir gün yaşadık ama unutmayın, gerçek sihir sevgi ve dostluktur.”
Rabia ve Sare, Carlos’un yanında mutlu bir şekilde uyuyakalmışlar. O günden sonra okula gitmek onlar için bir macera haline gelmiş ve Carlos her zaman onların kalbinde olmuş.
Çocuklarınız için isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
