Nasreddin Hoca, zorlu sınavlardan geçerek hükümdarın danışmanı olurken, gösterdiği bilgelik ve cesaretle hükümdarın güvenini kazanır. Ancak en büyük ödül olarak halkına hizmet etmeyi tercih eder, ki bu karar onun insanlar tarafından daha da saygı görmesine neden olur.
Nasreddin Hoca, yaşadığı küçük köyde bilge ve espri dolu sözleriyle tanınan biriydi. Bir gün, köyünden uzakta bulunan bir saraya davet edildi. Saray, ülkenin en büyük ve en görkemli saraylarından biriydi ve orada yaşayan hükümdar, bilgeliğiyle ünlüydü.
Saraya vardığında, Hoca hükümdarın huzuruna çıkarıldı. Hükümdar, Hoca’yı sınavdan geçirmeye karar verdi ve ona bir dizi zorlu soru sordu. Ancak Hoca, her soruya akıllıca ve espri dolu cevaplar verdi.
Hükümdar, Hoca’nın zekasına ve bilgisine hayran kaldı ve onu sarayda çalışmaya davet etti. Hoca, bu teklifi memnuniyetle kabul etti ve sarayın yeni danışmanı olarak göreve başladı.
Hoca, sarayda çalışmaya başladıktan sonra, hükümdarın danışmanı olarak çeşitli konularda yardımcı oldu. Kendi köyünden ve yaşadığı deneyimlerden öğrendiği bilgelikle, sarayın işlerine yeni bir bakış açısı getirdi. Hükümdar, Hoca’nın fikirlerinden ve önerilerinden çok etkilendi ve ona büyük saygı duydu.
Ancak bir gün, sarayın düzeni bozuldu. Bir grup isyancı, hükümdara karşı ayaklandı ve sarayı ele geçirmeye çalıştı. Hoca, bu kaos sırasında hükümdara sadık kaldı ve onunla birlikte mücadele etti.
Saraydaki çatışma sonunda sona erdiğinde, hükümdar Hoca’ya minnettarlıkla teşekkür etti. Onun sadakati ve cesareti, sarayın güvenliğini sağlamak için hayati önem taşıyordu. Hükümdar, Hoca’ya büyük bir ödül vermek istedi.
Ancak Hoca, ödülü reddetti. “Ben sadece halkımın hizmetindeyim,” dedi gülümseyerek. “Ödül almaya ihtiyacım yok. Benim için en büyük ödül, insanlara hizmet etmek ve onların mutluluğunu görmektir.”
Hükümdar, Hoca’nın kararına saygı gösterdi ve onun isteğini kabul etti. Ancak Hoca’ya büyük bir şeref madalyası verdi ve onu ülkenin en değerli vatandaşlarından biri olarak ilan etti.
Nasreddin Hoca, saraydaki sınavdan geçtikten sonra, halkının gözünde bir kahraman haline geldi. Onun bilgeliği ve cesareti, herkesin takdirini kazandı ve onun hikayesi ülkenin dört bir yanında anlatıldı.
Sonunda, Hoca, halkının sevgi ve saygısını kazanmış olarak köyüne geri döndü. Ancak artık sadece bir köylü değil, aynı zamanda bir saray danışmanı ve ülkenin en saygın vatandaşlarından biriydi. Ve her zaman olduğu gibi, Hoca’nın akıllı ve espri dolu sözleri, onun insanların gözünde bir kahraman yapmaya devam etti.
Çocukların hayal gücünü zenginleştirmek ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için daha fazla masal oku