TAKİP ET
Ayşe Hüma ve Ahmethan’ın uzayda keşif yaparak eğlenceli ve öğretici bir macera yaşamalarıdır. Bu macera, onların hayal güçlerini geliştirir, kardeşlik bağlarını güçlendirir ve farklı gezegenler hakkında bilgi edinmelerini sağlar.
Bir zamanlar, gökyüzündeki yıldızlara bakmayı çok seven Ayşe Hüma adında bir kız ve onun minik kardeşi Ahmethan vardı. Ayşe Hüma, geceleri yıldızları saymayı ve hayalinde uzayın derinliklerinde gezegenlere seyahat etmeyi çok severdi. Bir gece, Ayşe Hüma ve Ahmethan, yatağa gitmek üzere hazırlanırken, odalarının penceresinden içeri bir ışık huzmesi süzüldü.
Işığın kaynağına bakınca, Ayşe Hüma birden pencerelerinin önünde parıldayan küçük bir uzay gemisi gördü. Gemi, bir kelebek gibi narin ve rengarenk ışıklarla süslenmişti. Gemi kapısı açıldığında içinden küçük bir gezegen rehberi çıktı. Bu rehber, yıldız tozlarından yapılmış gibi parlayan minik bir yaratık olan “Luna” idi.
Luna, “Merhaba Ayşe Hüma ve Ahmethan! Uzayda bir maceraya çıkmak ister misiniz?” diye sordu.
Ayşe Hüma heyecanla “Evet!” diye bağırdı ve Ahmethan da mutlu bir şekilde gülümsedi. Ayşe Hüma, Ahmethan’ı kucakladı ve Luna’nın rehberliğinde uzay gemisine bindiler.
Gemi, hafifçe sallandı ve ardından hızla gökyüzüne doğru yükselmeye başladı. Ayşe Hüma ve Ahmethan, bir anda kendilerini parıldayan yıldızların arasında buldular. Luna, onlara uzayda nasıl nefes alabileceklerini ve nasıl gezegenler arası seyahat edebileceklerini öğretti.
İlk durak, rengarenk halkaları olan Satürn’dü. Satürn’ün halkaları üzerinde kaymak adeta bir buz pistinde kaymak gibiydi. Ayşe Hüma, Ahmethan’ı halkaların üstünde kaydırırken ikisi de kahkahalarla güldü. Ardından Jüpiter’e gittiler. Jüpiter o kadar büyüktü ki içinde devasa bir bulut denizi vardı. Luna, bu bulutların yumuşacık olduğunu ve üstlerinde zıplamanın çok eğlenceli olduğunu söyledi. Ayşe Hüma ve Ahmethan, bulutların üzerinde neşeyle zıpladılar.
Sonra, küçük gezegen Plüton’a ulaştılar. Plüton, diğer gezegenlerden uzaktı ama çok özel bir yerdi. Ayşe Hüma, Plüton’da minik buz kristallerinden oluşan bir bahçeyi keşfetti. Ahmethan ise Luna’nın gösterdiği parlak bir yıldız tohumunu bu buz bahçesine dikti. O tohum, hemen büyüyerek etrafı rengarenk ışıklarla kaplayan bir yıldız çiçeğine dönüştü.
Zaman hızla geçti ve Luna, Ayşe Hüma ve Ahmethan’a evlerine dönme vaktinin geldiğini söyledi. Ayşe Hüma, gezegenlerde yaşadıkları maceraları düşündü ve Ahmethan’la birlikte bu unutulmaz gezinin anılarını kalbinde sakladı.
Uzay gemisi, onları tekrar odalarına geri getirdiğinde, Ayşe Hüma ve Ahmethan kendilerini yataklarında buldular. Pencereden dışarı baktıklarında Luna’yı el sallarken gördüler ve Ayşe Hüma, “Bir gün tekrar görüşmek üzere Luna!” diye fısıldadı.
O geceden sonra, Ayşe Hüma ve Ahmethan her gece uykuya dalmadan önce gökyüzüne bakıp yıldızlara gülümser ve uzaydaki dostları Luna’yı hatırlarlardı.
Çocuklarınız için Ücretsiz isme özel masal yazdırın. Kendilerini özel hissettirecek masallarla onlara unutulmaz anılar bırakın.
Görüşleriniz bizim için çok kıymetli. Masalı okuduktan sonra düşüncelerinizi yazmanızı rica ederiz. Teşekkürler!
Masal okuma çocukların dil becerilerini geliştirir ve kelime dağarcıklarını genişletir.
Masallar, çocukların hayal güçlerini geliştirir ve onları farklı dünyalara götürerek keşfetmelerini sağlar. Çocuklara empati kurma becerisi kazandırır ve karakterlerin duygularını anlamalarına yardımcı olur.